23 Aralık... benim için hep özel bir tarih oldu, kendimi bildim bileli... bugünki ben olmamda en büyük paya sahip, benim için çok özel bir kişinin de doğumgünü 23 Aralık...
Çocukluğumda, akşamları masa başında Türkiye ve Dünya Atlası üzerinde coğrafya oyunları oynayarak; seyahat etmeyi, yeni kültürleri-yeni insanları tanımayı sevdiren, zihinden hesap oyunları ile matematiği sevmeyi öğreten, etik kuralları, görgü kurallarını hoş oyunlarla refleks haline dönüştüren, minik hikayeler ile gerçek insan olmanın güzelliğini gösteren, insan sevgisini aşılayan, yobazlaşmadan da güçlü inançlara sahip olunabileceğini, güçlü inançların çağdaş insan olmaya engel olmadığını, kendine inanan, güvenen, ayakları üzerinde sağlam durabilen bir Atatürk genci olmayı, aile değerlerinin önemini, arkadaş dost kazanmanın ve korumanın değerini, değerlerinin farkında olmayı ve tüm bunları gerçek tevazuu ile koruyabilmeyi, hoşgörüyü ve başkalarını onurlandırabilmeyi, yürekten sevmeyi öğreten ve özlemi hala çok sıcak olan sevgili babamın doğumgünü...
Ne hoş tesadüf ki, benim için çok özel bir yeri olan Tofu Grup’un da doğum günü :)
Yaşamıma çok hoş renkler katan Tofu Grubu oluşturan her rengin ayrı özel bir yeri var yüreğimde ve bu renklerin tesadüfen biraraya geldiğine inanmıyorum... Bir sene öncesine, başlangıça dönüp bugüne kadar yol aldığımda, ilahi bir kurgunun işlediği hissine kapılıyorum... pırıl pırıl aydınlık bir yol ağzında buluşan onca rengin oluşturduğu harika bir ışık seli, gittikçe genişleyen ve aydınlanan bu yolda elele ve hergeçen gün güçlenen bir sevgi ile ilerlemeye devam ediyor... bu yolun oldukça uzun ve geniş bir yol olduğundan hiç kuşkum yok...
İlk yazılarımdaki ürkek sunuşa bakıyorum da.... Tofu beni müthiş cesaretlendirmiş... kendi iç konuşmalarımı paylaşıma açmanın ötesinde arsızca herşeyi paylaşma, her sevgimi paylaşarak çoğaltma coşkumu körüklemiş... hızımı alamayıp kendime alan yaratmaya kalkmamdan belli Tofunun beni nasıl da şımarttığı :)))
Bir yazar arkadaşım “yazmak teşhirciliktir” derdi... bakıyorum da haklı... mesele başlayana kadar... başladıktan sonra ise durmak zor... bir kez kendini, iç dünyanı açıkca, gizlemeden ortaya koyabiliyorsan gerisi çorap söküğü gibi geliyor... Tofuya minnetarım, içimdeki yaşama dair aşkı, sevgiyi bu kadar açıkça ortaya dökebilmeme, paylaşabilmeme fırsat verdiği için ve tabii ki siz tüm tofucanlara da...
Sevgili Berrin iyi ki o gün bizleri o güzel sevgi sofrana davet etmişsin,
Ne hoş tesadüf ki, benim için çok özel bir yeri olan Tofu Grup’un da doğum günü :)
Yaşamıma çok hoş renkler katan Tofu Grubu oluşturan her rengin ayrı özel bir yeri var yüreğimde ve bu renklerin tesadüfen biraraya geldiğine inanmıyorum... Bir sene öncesine, başlangıça dönüp bugüne kadar yol aldığımda, ilahi bir kurgunun işlediği hissine kapılıyorum... pırıl pırıl aydınlık bir yol ağzında buluşan onca rengin oluşturduğu harika bir ışık seli, gittikçe genişleyen ve aydınlanan bu yolda elele ve hergeçen gün güçlenen bir sevgi ile ilerlemeye devam ediyor... bu yolun oldukça uzun ve geniş bir yol olduğundan hiç kuşkum yok...
İlk yazılarımdaki ürkek sunuşa bakıyorum da.... Tofu beni müthiş cesaretlendirmiş... kendi iç konuşmalarımı paylaşıma açmanın ötesinde arsızca herşeyi paylaşma, her sevgimi paylaşarak çoğaltma coşkumu körüklemiş... hızımı alamayıp kendime alan yaratmaya kalkmamdan belli Tofunun beni nasıl da şımarttığı :)))
Bir yazar arkadaşım “yazmak teşhirciliktir” derdi... bakıyorum da haklı... mesele başlayana kadar... başladıktan sonra ise durmak zor... bir kez kendini, iç dünyanı açıkca, gizlemeden ortaya koyabiliyorsan gerisi çorap söküğü gibi geliyor... Tofuya minnetarım, içimdeki yaşama dair aşkı, sevgiyi bu kadar açıkça ortaya dökebilmeme, paylaşabilmeme fırsat verdiği için ve tabii ki siz tüm tofucanlara da...
Sevgili Berrin iyi ki o gün bizleri o güzel sevgi sofrana davet etmişsin,
Sevgili Brajeshwari, çok net, gözümün önünde canlı hala o an... tam karşımda oturuyordun ve blog fikrini açtın, detaylandırdın ve hemen devam eden günlerde de lafta bırakmayıp hayata geçirdin... isim önerileri beklediğin emailini hatırlıyorum ve o yoğunluğumun içinde, bir isim türetmeye konsantre olamayıp saçmaladığımı hatırlıyorum gülerek...
*
*
Ve inanılmaz doğru oturan bir ismi bularak ve açılımını verip, anlamlandırarak bir tohum ektin ve tofuya ilk can suyunu verdin...
Ve Sevgili Tofucanlar, 338 yazı ile sulanan tohum kocaman bir ağaca dönüştü, lezzetli meyveler veren ve hatta bahçesine yeni ağaçlar ekleyen çok verimli bir ağaca...
Sevgili Brajeshwari, “Tofu 1 Yaşında” yazında herşeyi o kadar güzel ifade etmişsin ki... üzerine ekleyecek birşey yok... hepimizin yazılarından öyle hoş alıntılar yapmışsın ki... adeta birer “künye” gibi oturmuş... gözüm senin künyeni aradı ama mütevazi editörümüzün kendisini ihmal ettiğini görerek ve yedek editör olarak onu da ben yapayım dedim :)
........Bazı dönemler vardır insanın hayatında, bu bir yaz tatili olabilir, tanıştığı yeni bir insan olabilir bilmiyorum.. Hani hayata bakışı değişir ya insanın bir anda.. Benim de yaşadığım böyle birşey diye düşünüyorum........... ..........Hiç acelem yok, kendimi zamana yaydım.. Herkes mi hızlı- ben mi yavaşladım bilmiyorum.......Brajeshwari
Ne yazık ki hızlı bir tarama sonucu, yeterli izlenimi vermeyebilir bu künye ancak, başlangıç yazında ki “Umarım Bloğumuz yazılarla dolup taşar, her sabah kimden ne haber var, ne yazılmış diye bakabileceğimiz bir köşe olur...” sözlerin ne kadar isabetli bir öngörüde bulunduğunun kanıtı :)
Sevgili Tofucanlar, 1. Yaşımız Kutlu Olsun, Nice Yıllara...
Hep Birlikte, Sevgi ile...
9 yorum:
Sevgili Nilambara
Sizin yolculuğunuzu okumakta keyifliydi inanin..Bazı günlerin böyle önemli günlere denk gelişinde de bence mucizevi birşeyler var..Babanızın doğum gününde-sizde önemli yolculuklara başladınız sonuçta içinizde..
Tofu bir bütün ve bir topluluk olsa bile, buraya verdiğiniz emeği bir ben biliyorum.Devamlı beni öne sürsenizde, aslinda benim kadar çok çalıştınız tofu için.Ayrica gönlünüzle sevdiğiniz bu siteyi,biliyorum...yazmayı,hayatı paylaşmayı ve aslında şeffaf olmayı sevdiğinizi..Her yazınızı nasıl bir keyifle yazdığınızı da biliyorum.. Sizin nehrinizde bizde yol aldık o yazilarla..
ve ben size ayri teşekkür etmek istiyorum.Tofu için umudumuzu beraber kaybetmediğimiz için, beraber hevesimizi tekrar canlandırabildiğimiz için, tüm sitemlerimize rağmen biz birbirimize devam diyebildiğimiz için..ve hala devam edebildiğimiz için...Bunun anlamı çok büyük benim için...biliyorum sizin içinde anlamli..Çünkü o noktayi aşmakla, daha sınırsız,daha koşulsuz ve beklentisiz devam edebiliyoruz...devamda edeceğiz gibi görünüyor...
Biri bizi durdursun:)
sevgili nilambara
o gün iyiki yemek yemişiz...
iyiki brajeshwari nin aklına gelmiş...
yeni yılın ilk haftasında kutlama yemeği yapmalıyım diyorum...
yazmanın teşhircilik olduğunu söyleyen arkadaşın çok doğru söylemiş:))
nice yıllara
Sevgili Brajeshwari, devam edeceğiz tabii, hayat devam ettikçe paylaşacak çok şey olacak ve hayat paylaştıkça daha da güzelleşecek... biri bizi durdursun diye diye devam edeceğiz :)))
sırada harika bir film var, çok yakında onu paylaşacağım sizlerle ;)
Berrinciğim, hernekadar kıyamasam da sana "hayır" demek çok zor, evet yılbaşından sonra hem Tofunun 2. yaşını hem de 2008i kutlamak için yeni bir "sevgi sofra"nda buluşalım :)
Ben ne teshirciyim ne de rontgenci ama yazmayi da, okumayi da cok seviyorum.. :-))
Fatih, Ankara grubu boyle yemekler, yarismalar, bulusmalar filan.. Biz dogu Roma- bati Roma birturlu gorusemiyoruz. Hala ekim ayinin gazetelerini alacagim senden.. Bizde habire sinav, habire sinav..
Amerika dersen, sessiz ve derinden herhalde herzamanki gibi.. Birgece ansizin gelecek..
Sevgili Mehtap,
Ankara'da "Sevgi Sofrasi"nda bulusmak Roma'da bulusmaktan daha kolay olacak galiba. En iyisi Biz de Ankara'ya gidelim.
2008 takvimi bulur bulmaz gününü bildiririm.. doğu roma - batı roma - sessiz amerika - betül ankara dışındaki tofugrup hepiniz davetlisiniz - gerçekten çok keyifli bir akşam olur... mehtapcım barbunya - tavuk - pilav üçlüsü yapmam bak artık antinkuntin bir sürü yemek yapabiliyorum:))
Berrincim, tofucanlar dışındakiler davetli değil mi, kaç yıllık hukukumuz var, bana bi torpil yapamaz mısın? :)))
Berrin'le, o akşam yemeğinden sonra
konuştuğumuzda çok heyecanlıydı,
onun heyacanı bana da yansıdı.
Sonraki günlerde bu TOFU iyiki var,
hem okumak,hem yazmak ne keyifli,
vizyonumu ne kadar açtı diye düşündüğüm anlar çok.....
Beto
Bu senenin yazı güzel zeynep ve sevgili eşinin lezzetli ve bereketli sofrasına davet edilmiştik, yıldızların altında harika insanlarla harika bir yemekti....
Ben Tofuya dahil oluverdim oracıkta sizlerle olmaktan çok mutluyum
Yorum Gönder