29 Temmuz 2008 Salı

Kısa bir TOFU Tarihi...

berrin açılmış dedi ki...
seninle aynı fikirdeyim nilambara

gülçin yazmalı - nilambara yazmalı -editör mutlaka yazmalı diğer tofugrup üyeleri sizlerde yazmalısınız.. çiğdem de yazmalı
meraklanmayın ben akla zarar yazılarıma devam ederim...
bu nasıl çelişki kimse yazı yazmıyor
okur ikiye katladı...
ozan sen nerelerdesin ?
şu sıcak havada - denizle - suyla alakalı yazı olsa süper olurdu...
25 Temmuz 2008 Cuma 09:33



*******


Sevgili Berrin, bu yukarıya kopyaladığım yorumun ile beni yaklaşık 2 sene öncesine götürdün...
*
Ankara’da harika bir Kasım akşamı, belki de Aralık.... tam hatırlamıyorum, bakmak lazım, Tofu’nun ilk yazılarına dönmek lazım...
Berrin’in evinde yine bir sevgi sofrası ve etrafında toplanmış 8 kişi (Berrin, Brajeshwari, Brajabanita, Anushila, Subhankari, Indrani, Jahnabi ve ben)
Harika bir akşam... yemekler harika, sofra çok şık... Herkes harika, çok şık, çok keyifli...
Sohbet harika, çok renkli çok dolu, hayata dair herşey o şık masanın şık sohbetine dahil...
*
Ve ilk öneri sevgili Brajeshwari’den geliyor... “Bir blog açsak, hep birlikte, tüm bu paylaşımlarımızı orada devam ettirsek, böyle arada bir buluşmalarla sınırlı kalmasa, daha sık daha çok paylaşsak”
*
Sanırım bu tarz bir cümleydi, tam hatırlamıyorum ama içeriği, anlamı bu tarz bir cümleydi... Biran duraksadığımı hatırlıyorum... Blog kültürüne çok yabancıyım, nedir ne işe yarar, ne yaparız kestiremiyorum dolayısıyla pek fikir de yürütemiyorum ama genel görüşe katılarak “aa evet neden olmasın, çok da hoş olur” diyorum, tam olarak neye olur dediğimi bilmeden...
*
Ve ertesi günlerde Brajeshwari hızlı bir başlangıç yapıyor, hepimize gönderdiği maille blog için planlarını ve hem planlar hem de özellikle bloga konacak isim ile ilgili önerilerimizi istiyor... Ben hala işin ciddiyetinin çok da farkında olmadan, yoğun iş tempomun içinden ciddiye alınmayacak kadar saçma 1-2 isim önerisinde bulunuyorum ve doğal olarak sıralamaya bile giremiyorum... :)
*
Sonra, Brajeshwari’den yeni bir mail geliyor... Blog için bulduğu isim ve neden o isim olduğuna dair harika bir açıklama... hepimiz çok seviyoruz bu ismi ve ifade ettiklerini... ve oy birliği ile yeni beraberliğimizin temellerini atacak olan blogumuzun ismi “Tofu Grup” oluyor... ve hizmete açılıyor...
*
İlk günler hergün heyecanla takip ediyorum, nedir ne değildir ne işe yarar nasıl kullanılr vs anlamaya çalışıyorum ve yazılan her yazıyı su gibi okuyorum... Bu paylaşımdan çok keyif almaya başlıyorum, o dönemdeki yoğunluğumun içinde bulduğum en ufak boşluğu bile hayatıma yeni giren bu kavramla doldurmaya çalışıyorum. Yazılar üst üste birikiyor ama ben hala izleyici konumundan çıkamıyorum, üye olmayı başaramıyorum... nedenlerini araştırmaya da yazı yazmaya da vakit bulamıyorum... ve günler sonra nihayet büyük gün geliyor ve ilk girişimi yapıyorum... Sonra... Sonrası kendini üretiyor ve hergeçengün oynamak, oynadıkça yeni birşey öğrenmek ve öğrendiklerimi uygulamak ve büyük bir açlıkla her konuda herşeyden bahseden yazıları sürekli üretmekle geçiyor. Ve öyle bir an geliyor ki, çok koştuğumu ve arayı çok açtığımı düşünüp, durma ihtiyacı hissediyorum... Sonra böyle koşmaya üretmeye alışıp duramadığımı farkediyorum ve özgürce, kimsenin hakkını, alanını gasp etmeden daha daha fazla koşmak için yeni bir alan arayışı ile Tofu Gruptan ince sazın doğuşunu izliyorum keyifle... İnce saz da özgürce koşmaya devam ederken de hala büyük bir zevk ve merak ile Tofu Grubu takibe devam ediyor hatta ara ara hızımı alamayıp ufak turlar da atıyorum...
*
Buarada Tofu Grup, emeklemeye başladığı ilk günlerden itibaren hızla harekete geçiyor, 8 kişi ile çıktığı yolda 15 ayrı rengi aynı güzellikte barındıran bir gruba dönüşüyor... Ve sürekli üretiyor... Her güzel şeyde olduğu gibi Tofu Grup ta zaman içinde kabına sığamamaya başlıyor ve kendi içinden yepyeni harika yeni bloglar doğuruyor... İlahi Tatlar, Yansıma ve Yanılsama, İnce Saz, Dengede Reiki, Mevsimlerden Roma, Bulut, Aşka Dair.... hiçbirini diğerinden ayırt edemediğim ve herbirinin Tofu Grup şemsiyesi altındaki büyük bir ailenin fertleri olduğunu düşündüğüm bu bloglar da büyüyüp, serpilip birer yetişkin olarak kendi renkleri ile dolu dolu yoluna devam ediyor.
*
Ve an geliyor, şemsiyenin renkleri azalıyor... Tofu Grubu büyük ve keyifli bir aile yapan tüm renkler birer birer kendi yoluna gittikçe, aile yalnızlaşıyor, sessizleşiyor, özlem çekiyor... Eski kalabalık, rengarenk, coşku dolu günlerin özlemini çekiyor...
*
Ben çok özlüyorum... Biliyorum sizler de özlüyorsunuz....
*
Sevgili Brajeshwari, hiç sesimi çıkarmadım, özgür olmak isteğini anlayışla karşılamaya çalıştım ancak bukadar insanı aynı şemsiye altında büyük bir üretkenlikle toplayan, önayak olan kurucu editör yine burada olmalı... Ara sıra da olsa o lezzetli, dolu dolu satırları ile Tofu şemsiyesinin tekrar dimdik durması için sapından tutmalı... çok yakında bu şemsiyeyi tekrar ele alacağını ummak istiyorum...
*
Sevgili Brajabanita, hani çocuklarla annelerle ilgili anlatacakların... Çok beklettin, hadi artık... bizleri güzel paylaşımların ile düşündürecek ve gülümsetecek satırlar geleceğini biliyorum ve bekliyorum hala umutla...
*
Sevgili Anushila, hani diyorum ara sıra o güzel “Perşembe sohbetlerin”den kısa kısa alıntılar yapsan buraya... O dolu dolu güzel sohbetlerinin kısacık özeti de olsa paylaşsan burada bizlerle... sen bana yolla, ben zevkle yerleştirir süslerim :)
*
Sevgili Subhankari, uzun zaman oldu... o inanılmaz lezzetteki, düşündüren, gülümseten zengin içerikli yazılarını özledim... minicik bir zaman ayırsan kocaman bir yazı çıkaracağından eminim, lütfen minik bir zaman :)
*
Sevgili Indrani, o aksak aksanını, deli dolu hallerini, evin yaramaz kızını özlemeyen yok eminim... Istanbul’u senin gözünden izlemek ayrı bir zevk, oralara gidip lütfen unutma buraları...
*
Sevgili Jahnabi... okul bitti... yaz sezonu bitmeden yazacak çok vaktin ve çok konun olacağını biliyorum... geçen yıl ki güzel tatil anıların üzerine yenileri gelecek, şuanda biriktiriyorsun ve biriktirdiklerini zevkle bekliyoruz... ve yakın tarihte birikecek başka güzel anıların olacak, lütfen onları da paylaş bizimle, birlikte büyüyelim :)
*
Sevgili Betül, tamam buaralar sana biraz izin.... ama 1-2 ay içinde bize muhteşem haberlerle döneceğini ve ardında bıraktığın boşluğu kısa sürede dolduracağını düşünmek istiyorum. Kocaman bir hayal dünyasına sahip güçlü, azimli “pembe etekli amazon”u özledik ve itiraf edeyim, senin minik adımlarla da birlikte büyümek için sabırsızlanıyorum :)
*
Sevgili Navanalini, senin gözünden senin dilinden Hindistan ayrı güzel di... seni de senin Hindistan’ını da özledik ve tabii ki diğer tüm renklerini de...
*
Sevgili Gülçin, gördüğün gibi hala azimliyim, kararlıyım... birkaç parmak bal ile çok uzun süre idare ettik, uzun zamandır ne yazı ne yorum ne cevap... kararlıyım, peşini bırakmamaya. Bir gün bir anda çıkacaksın ortaya tüm biriktirdiklerinle.... sadece ummuyorum, biliyorum... hadi lütfen... :)
*
Sevgili Mehtap, mevsimler ara sıra Roma’dan buralara da uzansa, o güzel kadının güzel esintilerini bu şemsiyenin altında da görsek, hatta biraz da Gülçin’e şantaj falan yapsan... hani kardeşindir, bilirsin motive etmenin yollarını :)
*

Sevgili Selma, Efla'nın minik adımlarla yürümeye başlaması ve birkaç parmak lezzetli bal derken Efla koşmaya başladı ve sen çok meşgul bir döneme girdin... Ama, yine de lütfen birkaç minik zaman ayırıp lezzetli lokmalarından sunsan yine ara sıra...

*

Sevgili Ozan, biranda ortaya çıktın biranda harika bir renk kattın ve aynı hızla yok oldun, tıpkı karabatak misali... :) şaka biryana, şuaralar bir belgesel üzerinde çalıştığını söyledi Berrin... ortaya harika bir çalışma çıkaracağından eminim, merakla anılarını paylaşımlarını bekliyoruz, ilk fırsatında...
*
Sevgili Fatih.... ne desem bilmem ki... minik bir adımla ama güzel bir renkle, bunca bayanın olduğu bir gruba büyük bir cesaretle adım attın ve çok da hoş bir yer edindin, keyifle izlendin... ama Sevgili Fatih, ne yaptın öyle... kendi halimizde çoşku dolu, kişisel gelişim falan derken sen biranda ortalığı karıştırdın, yeni yollara saptın, adımlarını büyüttün ve kızma ama adımların öyle değişken ve hızlı ilerledi ki sana yer açmak için kaçıştı herkes :) ne yapsak, acaba sana yeni bir blog mu açsak... hani sadece sana ait, dilediğince, özgürce yeraltı yerüstü tüm yollara istediğin hızla sapacağın, koşacağın, sürekli liste başı olacağın yepyeni taze bir blog... ne dersin? ben hazırım her türlü desteği vermeğe :) şaka bir yana, Fatih Mika’ya ait bir blog cidden güzel fikir, Tofu Grup şemsiyesinin altında yeni bir sayfa daha.... hadi adını düşün, içeriğini hazırla yapalım, şöyle sergi tadında, gökkuşağı renklerinde... ve tabii Tofuyu da ihmal etmeden ama kimseyi de kaçırmadan ;)
*
Sevgili Çiğdem, Berrin haklı, ara sıra konuk gelsen, o güzel radyo sohbetlerini özet te olsa bizlerle paylaşsan, yep yeni renkler katsan...
*
Hatta isteyen herkes konuk gelse... Mehtap’ın başlattığı harika girişimi gelenek haline getirsek, konuklarımıza kapımızı sonuna kadar açsak...

Ve Sevgili Berrin, seni sona sakladım, Tofu Ailesinin en vefakar en fedakar bireyi... ve tabii ki en üretken... iki yeni harika blog üretmiş olmana rağmen Tofu şemsiyesini hiç bırakmayan, akla zarar, en dramatik konuları bile hem düşündürüp hem gülümseterek okutan o muhteşem şiirsel yazılarına sakın ara verme lütfen... Ve yukarıdaki youmun ile uzun zamandır zihnimden akanları satırlara dökme fırsatını verdiğin için çok teşekkürler...

Sevgili Tofucanlar ve sevgili konuklar, Tofu Grup yaz aylarını sakin geçirmeye alışkın olsa da bu durağanlık bu sakinlik fazla, hiç yakışmıyor Tofu Gruba... Lütfen, hep birlikte soluklaşan renkleri tekrar canlandırıp, gök kuşağı renklerini tekrar taşyalım bu güzel şemsiyemize... Kimbilir belki hep birlikte harekete geçersek, canlanırsak bizleri biraraya toplayan, yeni açılımlar yapmamızı sağlayan ilk adımları atan Sevgili Brajeshwari de yuvaya döner... Ne dersiniz? Bu güzel aile tüm renkleri ile hep birlikte coşku dolu günlerine dönmeyi hak etmiyor mu?

Sevgilerimle,
Nilambara dd
28.07.2008

7 yorum:

Çiğdem Atabey dedi ki...

ben çok beğendim bu yazıyı sevgili Nilambara; hem biraz "ne kahraman çocuklardık biz" olmuş, hem de "silkelenin ve kendinize gelin" 'i öyle güzel, öyle zarif, öyle şık demişsin ki bu kadar olur..:)

davetinize de pek sevindim, pek hoşuma gitti, gelirim tabii, gezmeyi pek severim ben.. :))

tüm tofucanları kucaklarım sevgiyle..

Nilambara dedi ki...

Harika!... Biz de konuk ağırlamaktan çok mutlu oluruz Çiğdem'ciğim, en kısa zamanda bekliyoruz :)
ve tabii ki bir sefer için değil çok sefer için bekliyoruz :)

ben de tüm tofucanlar adına sevgiyle kucaklıyorum seni,

ve arzu eden tüm konuklarımız için, sağ sütunda bir e-mail adresimiz yer alacak kısa süre içinde, şuanda tofucanların çoğu tatilde ama eminim döndüklerinde hep birlikte harekete geçeceğiz, tüm coşkumuzla... :)

berrin dedi ki...

nilambara
kendi adıma teşekkür ediyorum
silkelenmemiz konusunda kibarca uyardığın için...yazın benimde çok hoşuma gitti - tofugrup un sessizliğinden devamlı benim yazılarımı okumak istiyorlar gibi bir hisse kapılıyorum - eminmisiniz arkadaşlar :)

sizede ilginç gelmiyor mu
sadece aynı yerde yoga dersi alan bir grup insan olarak başladık bu işe
vardır bir sebebi diyorum...

benin dedi ki...

Sevgili Nilambara ve Berrin,

Her ikinizin de Tofu icin cabalarini takdir ediyorum eminim herkes biraz "pausa" a aldi... Herkesin sonbahara dogru toparlanacagina eminim bende elimden geleni yapacagim ama yazi isi biraz yurek ve ilham isi her ikinizin de dogasinda altin kalemi var bana ise o anda geldigi zaman olabiliyor, umarim maruz gorursunuz.. Yarin tatile cikiyorum donuste gorusmek uzere soz yapabildigimin en iyisini yapmaya gayret edecegim...
Tum Tofuya sevgilerimle..Brajabanita

indrani dedi ki...

nilambara tefo grup benim hayatimda onemli bir yeri var. herkesi tek tek bir seyler soylemek nazik bir hareket. tesekkur ederim beni buralardayken de dusunmeniz. herkes blog acti diyorsunuz ya ben de yandan yandan actim.
www.indraniwhatdoyousee.blogspot.com
daha isi cok ama tofugrupsuz olamzdi.
optum herkesi

7zeytin dedi ki...

Tofu'yu ben de özlüyorum.
Action, accccctionnnnn.
7zeytin

Adsız dedi ki...

Merhaba Tofucular,
Uzun zaman oldu ... Su anda ofisimde muziklerinizi dinlemekteyim ve guzel yazilariniza goz gezdirmekte...Thai Masaji gunlerimizden sonra bir daha gorusemedik, yolunuz duserse merkeze bekleriz.
Bir ay once Taylanda ve Laosa gidip bol bol Thai masaj olduk, sizleri de andik, Wat po masaj okulunu gordum, pek keyfliydi. Onun disinda cok calisiyoruz ben dunya bankasinda cevre ve sosyal danisman olarak calismaya basladim is degistirip, Bora ise kosusturmaca icinde ara sira huzuru da yakalamakla mesgul:)
Merkezin yeri degisti ve, yeni adres burada var www.yogahariom.com
Hepinize icten sevgiler
Gul