29 Temmuz 2008 Salı

hayata dair konular iyidir...

içimdeki
yetişkin
aklı başında
ağırbaşlı
kadını dışarı çıkarmaya
karar verdim
öyle işte
karar verdim
etek döpiyes şartmıdır ?
radikal değişiklikler
zormuş
kararlılık gerekiyor

karısının kafasına
dışkı
boşaltan
sevan nişanyan ın
yaptığı eylem
iğrenç
lakin
yaratıcı ...
kendini kaybetmek
böyle birşey olmalı
rezalet
zihnime kazındılar


ergenekon
senaristlerinde
iş yok
konu dağıldı
toparlayamıyorlar
sanık sayısının
fazlalığından
dolayı
mahkeme salonu
dar gelmiş
genişletmek için
salonun
duvarlarını yıkmışlar
neden
birileri çıkıp
kesin şu rezaleti
demiyor ki
musluklardan
akan suyun rengi
sarı
tiksiniyorum
sarı rengi veren ne ?
merak ediyorum...
yani
çok istiyorsa
gidip yıksın
odtü binalarını
güçlü kim
göstermek için...
farketmez ki
musluktan akan
suyun rengi sarı
1. ve 3. fotoğrafı ben çektim
2. fotoğraf irem durdağ ın

5 yorum:

Fatih Mika dedi ki...

Sevgili Berrin,
karısının kafasına dışkı boşaltmak
yaratıcılik degil. Zaten Turkce'de ".ok atmak" diye bir terim var. Temiz bir insani pislige bulastirma cabasi.

Aslinda Turkiye'miz her seye elverisli. Ergenekon'a da, musluklardan sari sular akitmaya da, devlet kurumlarinin bahcelerine yasadisi (orgutler de) binalar da dikmeye de cok uygun.

Birden aklima Nazim Hikmet'in Bursa Ceza Evi'nde iken yazdigi bir siiri aklima geliverdi. Nazim Hikmet radyo dinlerken bir Fransiz kadin yazarinin oldugunu duyar. "kendisini hic sevmezdim" der. "Sadece kedileri severdi/ o da kendininkileri."

Aslinda bu hal bizim ulkemizin insanlarinin hali. Herkes "Tencere dibin kara/ seninki benden kara" diyor. Kimse temiz tencere olamiyor. Olmaya caba sarf etmiyor.

Nilambara dedi ki...

Berrin'ciğim sakın ola içindeki aklı başında kadını dışarı çıkarmaya kalkma. İçindeki aklı başında yetişkini dışarı çıkardığını sanan takım elbiseliler, döpiyesliler aslında bu ironiyi yaratanlar. Dahi geçinen aptallar iğrenç yaratıcılık örnekleri sergileyenler... Aman ha aman... İçindeki yetişkini uyutan, dışında hep çocuk temizliğini yaşayanlara çok daha fazla ihtiyaç olan bir dönem, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya geneli için...

Şart değil tabii ama istediğin zaman etek döpiyes te giy ama eminim ki sadece canın öyle istediği için giyersin, gerektiği için değil. Gerektiği için yaşayanların hataları ile dolu zaten gündem...

Sevgili Fatih, yapma lütfen... Sen ki tek bir ülkenin sınırları içinde sıkışıp kalmadan, farklı kültürleri de hazmetmiş biri olarak bunları söyleme... Lütfen artık "bu ülkede herşey olur" edebiyatını bırak... Kabul et ki "bu dünyada herşey olur" Her ülkede çok büyük abukluklar da var çok büyük güzellikler de... bu yaşanan abukluklar, bu medenileştikçe ilkelleşen tüm insanlığın sorunu, tek bir ülkenin sınırları içine özgü değil...

Fatih Mika dedi ki...

Sevgili Nilambara,
Haklisin, dunyanin her yerinde hersey olabilir buna sasirmamak gerekir. Fakat olanlarin yuzdesi cok onemli.

Ornegin.

Gecen hafta Turkiye'de idim, bir koy dugunu haberi izledim. Iste o koy dugunu dunyanin bazi ulkelerinde hic olamaz

berrin dedi ki...

elektro sazın sesi olmasa ben köy düğünlerini severim / hem ciddiyim - sade ve doğallar -limonata ile bir şişe şampanya içmiş gibi eğlenebiliyorlar
bu gibi olaylar ve daha kötüleri dünyanın her yerinde oluyor doğru
ama
biliyorum ki
daha beter olayların daha sıklıkla olduğu çok ülke var
onlarıda yazarım...
nilambara
içimdeki ağırbaşlı kadın bizim aileyi çok şaşırttı...ne yapmaya çalışıyorum anlayamadılar... devamlı iyimisin diye soruyorlar

7zeytin dedi ki...

Bizim burada kırkım şenliği vardır
Keçilerin postları kesilir kırpılır
keçi dımdızlak kalır
kimse keçi ne düşünüyor diye düşünmez
genç erkekler genç kızlarla görüşüryemekler yenir
bazı keçiler hem kırpılır hem de kırt ılır ve kavurmalar yenir

kırkım şenlikleri baharın habercisidir...
Ama işte bazı keçiler bu şenlikte ölür
ve şenliği yapanlar onları yer
durum budur
o.