Bugün bir konuğumuz var;
*
Olayların değil olaylara bakışımızın önemli olduğunun, olayları değiştiremeyeceğimizin ancak bakış açımızı değiştirebileceğimizin çok güzel ifade bulduğu, her türlü olumsuzluğa rağmen umut taşıyan umut aşılayan güzel yazısı ile, Denge Merkezi'nden Sevgili Sema Keser....
*
Hoşgeldin Sevgili Sema...
*******
*
Gün güzel… Ülkemin mutlu insanlarının saçtığı mis kokulu havayı içime çektim. Dolmuş şoförünün “günaydın”ına karşılık verdim. Simit aldığım dükkanın satıcısının teşekkürüne sıcacık gülümsedim. Şehrin gözlerimi kamaştıran, adeta hepimizin içindeki değerlerin, kültürümüzün son derece usta bir yaratıcılıkla yansımış olduğu yollarını, binalarını, parkları… seyrederek yürüdüm. Onlara bakarken ne çok şey düşündüm, ne çok şükrettim, ne çok şey hissettim… Ağzım kulaklarımda her günümüzün üretmekle geçtiği, hizmet etmenin doyumunu her gün farklı şekilde yeniden yaşadığım işime geldim. Açtım bilgisayarı, güzel haberler vardır mutlaka dedim. Güneş bu kadar parlarken bu şehir bu kadar mis kokarken insanlar “kendilerine yaraşır” çok şey yaşamıştır, gazete okumalıyım, öğrenmeliyim insanların iyi, mutlu, gelişim, barış dolu haberlerini; mutluluğumu perçinlemek için dedim…
…. Devam edecek…
Bir haberle bir fotoğrafla karşılaştım. Haber savaş… fotoğraf yerde yatan ve ona sarılmış halde ağlayan iki “sivil” ve yanı başlarında duran iki asker. Yer Gürcistan.
Neresi olduğu önemli değil, yer dünya, insanların yaşadığı kara parçaları ve denizlerden oluşan, kutuplardan hafif basık mavi küre…
Bir an kalbimde bir sıkışma hissettim ve bunu fark ettiğim anda kendime “sakın” dedim. “sadece izle, sadece oku” Tamamen dışarıdan bakan bir çift göz oldum ve yazmaya karar verdim:
Ben politikadan, siyasetten, ülkeler arası ilişkilerden, hesaplardan, kitaplardan almalardan vermelerden fazla anlamam. Bu bakış açısıyla çok yorumda da bulunamam. Şu an bakmayı tercih ettiğim göz duygularımı da dizginleyebilmek adına, bu dünya da yaşayan bir insanın gözlerinden de öte, bununda dışından bakan, yargısız yorumsuz bir göz olacak. Bu nedenle bu işlerden anlayan, okumuş bilmiş insanlara basit gelebilir söyleyeceklerim. Zaten amacım da olabildiğince sade şeyler söylemek…
Okuduğum habere ve gördüğüm fotoğrafa dönecek olursak; haberi yazanlar şöyle ifade etmişlerdi; “siviller öldü” “Rusya savaş açtı.” “Gürcistan şöyle dedi.”
Rusya kimdi? Gürcistan kimdi? Resimlerde rastlayamadım. Tek fark ettiğim; orada gördüklerim insanlardı. Yerde yatanlar da, o askerler de.
Bunlar ülkelerdi, sistemlerdi. Peki onların her biri kimdi? Bir araya gelmiş insanlar. Onları temsil eden liderler. Bu kararların ağızlarından çıktığı kişiler… sonuç, onlar da insanlardı.
Sonuç, basitti. Neresinden bakarsan bak, görünen tek bir şey vardı; dünyanın her yerinde yukardan bakıldığında benzer özelikler gösteren bizler, yani insanlar. Ve bu unutulmuş… dünyanın, “sadece dışarıdan bakan bir çift gözün” bunu hatırlatmasına ihtiyacı var gibi;
“ HEY AHALİ… ŞU AN SOYUNUN VE DÖNÜN BAKIN AYNAYA… VE ŞİMDİ KENDİ ÇİZDİĞİNİZ SINIRLARIN ARDINDA YAŞAYAN HERKESE; NE GÖRÜYORSUNUZ? BENZER ŞEYLER DEĞİL Mİ?
DOĞRU… SOYUNUNCA GÖRÜLEBİLECEK TEK BİRŞEY KALIYOR GERİYE
SADECE İNSANLIĞIMIZ…
… devam ediyor…
Ve okudum, etkilendim…
Haberler iyiydi. Haberler üretmekle, keşfetmekle, değerlerle, insanların deneyimlediği gerçek aşkla… ilgiliydi. Bir köşe yazarı esprili bir dille eğitim sistemimizin diğer tüm ülkelerce örnek seçildiğini ve modelleneceğinin haberini verirken, bir diğeri bir önceki gün ki yazısında kendisine ettiği iltifatlardan dolayı diğer bir köşe yazarına şükranlarını en mütevazi ve vefalı şekliyle örnek bir ifadeyle dile getiriyordu. İngiltere Afrikalı kardeşlerine, kendi kültürlerini yaşatmaları geliştirmeleri için maddi ve manevi destek olacağını ilan etmiş ve samimi içten, karşılıksız yardımlarını başlatmıştı. Haberler günden daha aydınlıktı.
şunu keşfettim;
Dünya insandan önce böyle bir yer değildi, İNSAN geldi ve dünya değişti…
Sema Keser
…. Devam edecek…
Bir haberle bir fotoğrafla karşılaştım. Haber savaş… fotoğraf yerde yatan ve ona sarılmış halde ağlayan iki “sivil” ve yanı başlarında duran iki asker. Yer Gürcistan.
Neresi olduğu önemli değil, yer dünya, insanların yaşadığı kara parçaları ve denizlerden oluşan, kutuplardan hafif basık mavi küre…
Bir an kalbimde bir sıkışma hissettim ve bunu fark ettiğim anda kendime “sakın” dedim. “sadece izle, sadece oku” Tamamen dışarıdan bakan bir çift göz oldum ve yazmaya karar verdim:
Ben politikadan, siyasetten, ülkeler arası ilişkilerden, hesaplardan, kitaplardan almalardan vermelerden fazla anlamam. Bu bakış açısıyla çok yorumda da bulunamam. Şu an bakmayı tercih ettiğim göz duygularımı da dizginleyebilmek adına, bu dünya da yaşayan bir insanın gözlerinden de öte, bununda dışından bakan, yargısız yorumsuz bir göz olacak. Bu nedenle bu işlerden anlayan, okumuş bilmiş insanlara basit gelebilir söyleyeceklerim. Zaten amacım da olabildiğince sade şeyler söylemek…
Okuduğum habere ve gördüğüm fotoğrafa dönecek olursak; haberi yazanlar şöyle ifade etmişlerdi; “siviller öldü” “Rusya savaş açtı.” “Gürcistan şöyle dedi.”
Rusya kimdi? Gürcistan kimdi? Resimlerde rastlayamadım. Tek fark ettiğim; orada gördüklerim insanlardı. Yerde yatanlar da, o askerler de.
Bunlar ülkelerdi, sistemlerdi. Peki onların her biri kimdi? Bir araya gelmiş insanlar. Onları temsil eden liderler. Bu kararların ağızlarından çıktığı kişiler… sonuç, onlar da insanlardı.
Sonuç, basitti. Neresinden bakarsan bak, görünen tek bir şey vardı; dünyanın her yerinde yukardan bakıldığında benzer özelikler gösteren bizler, yani insanlar. Ve bu unutulmuş… dünyanın, “sadece dışarıdan bakan bir çift gözün” bunu hatırlatmasına ihtiyacı var gibi;
“ HEY AHALİ… ŞU AN SOYUNUN VE DÖNÜN BAKIN AYNAYA… VE ŞİMDİ KENDİ ÇİZDİĞİNİZ SINIRLARIN ARDINDA YAŞAYAN HERKESE; NE GÖRÜYORSUNUZ? BENZER ŞEYLER DEĞİL Mİ?
DOĞRU… SOYUNUNCA GÖRÜLEBİLECEK TEK BİRŞEY KALIYOR GERİYE
SADECE İNSANLIĞIMIZ…
… devam ediyor…
Ve okudum, etkilendim…
Haberler iyiydi. Haberler üretmekle, keşfetmekle, değerlerle, insanların deneyimlediği gerçek aşkla… ilgiliydi. Bir köşe yazarı esprili bir dille eğitim sistemimizin diğer tüm ülkelerce örnek seçildiğini ve modelleneceğinin haberini verirken, bir diğeri bir önceki gün ki yazısında kendisine ettiği iltifatlardan dolayı diğer bir köşe yazarına şükranlarını en mütevazi ve vefalı şekliyle örnek bir ifadeyle dile getiriyordu. İngiltere Afrikalı kardeşlerine, kendi kültürlerini yaşatmaları geliştirmeleri için maddi ve manevi destek olacağını ilan etmiş ve samimi içten, karşılıksız yardımlarını başlatmıştı. Haberler günden daha aydınlıktı.
şunu keşfettim;
Dünya insandan önce böyle bir yer değildi, İNSAN geldi ve dünya değişti…
Sema Keser
*
10 Ağustos 08
Pazar
23:20
Pazar
23:20
3 yorum:
tofu gruba
hoşgeldin sema
dünya da bu kadar çok olumsuz olay yaşanırken
sabah sabah yazını okumak çok iyi geldi...
" olaylar değil olaylara bakışımız önemli "
bir köşeye kaydettim ...
sevgiler
berrin
Benden de "hoşgeldin" Selma. Bakış açımızın önemini hatırlatan yazını okumak hoştu... Hele de "savaş" gibi gerçekten insanın yüreğini sıkıştıran bir konu üzerinden olunca...
Bu arada, yazının, hani simitçiye gülümseyen, satıcıya teşekkür eden bölümünü okuyunca, aklıma bugünlerde her sabah arabaya binince çaldığım şarkı geldi... Ezginin Günlüğü'nden "her şey yolunda":
Musluğu çevirdim, sular akıyor
Perdeyi araladım, güneş duruyor yerli yerinde
Kapıyı açtım, savaş-mavaş çıkmamış hala
Oh be dedim, her şey yolunda
Telefon çaldı, sevgilim, beni unutmamış
Bakkal gazete koymuş kapıya, çalan olmamış
Hava lodosa dönmemiş, trafik açık hala
Oh be dedim, her şey yolunda
Bugün aşk yüzünden ölmedim
Serseri bir kurşun da düşmedi payıma
İmamın kayığına binmedim daha
Oh be dedim, her şey yolunda
...
Sema
merhaba,hoşgeldin
Bir düşünür şöyle der
"Doğada "doğru" "yanlışı" bulur."
Ben
"doğaya"
bunu söyleyen
"insana"
inanıyorum.
ozan
Yorum Gönder