8 Nisan 2008 Salı

SUDAKİ ÇOCUĞUMUZ AKDENİZ FOKU 3


Akdeniz ve ona sevdalı insanlar. Akdeniz ve güneşin denizle buluştuğu yerde her sabah doğan ve ölen insanlar. Her dalganın köpüğünde enerji bulan yaşamak için, her dalganın karayla sevgilisine yaslandığı yerdeki insanlar… Tüm mağara işte bu insanların gözlemi altındaydı. Mağaranın girişinden başlayarak yavru fokun doğduğu ufacık dehlize kadar bilim adamları ve araştırmacı bir gruptan oluşan ekip mağaranın içini gören kameralar yerleştirmişlerdi .

Araştırma ünitesinde oturan Fatih ve Nilambra durumu hemen fark eti. Dışarıda gözlem yapan Berrin’e telsiz vasıtasıyla en kısa sürede dalışa hazır olması gerektiğini söyledi. Kıyıda duran tekneye hemen bindiler , fener ve dalgıç ekipmanları teknede her zaman hazırdı.

Kısa süre içinde mağaranın karanlık girişine geldi Fatih Kaptan. Berrin dalış ekipmanlarından sadece maske , palet ve feneri aldı. Dalış elbisesi için vakit yoktu. Kısa sürede mağaranın giriş ağzına geldiler.

Fatih kaptan Berrin’e “ Atla “diye komut verdi.

Soğuk ve duru su dalgıcın bütün ruhunu sardı. Tüm bildiklerini bir tarafa bırakmak istiyordu ve sadece yüzmek. Karanlık ve gizem dolu bir yolda ilerlerken kalbi küt küt diye çarpıyordu dalgıcın. Aslında hiç yapmamaması gereken bir dalıştı. Anne fok onları fark ederse mağaraya olan güvenini yitirebilirdi. Ve yavrusu pahasına olsa da onu terk ederdi.

Bu operasyon sadece bu üç araştırmacının insiyatifindeydi.

Dalgıç hiç bitmeyen tünelde heyecanla hiç bitmeyecekmişcesine yüzdü. Kollarını da kullanıyordu hızlanmak için ve kayalara çarpan dirseklerinden kanlar akmaya başlamıştı.

Dalgıç ve su. Dalgıç ve kayalar bir zaman tüneli oluşturdu. O bir artık yavrunun annesiydi. Ve …

Salona vardığında kafasını yukarı kaldırdı Ona annenin sesini taklit ederek bağırdı. Yavruya direnmesi için birkaç saniye daha zaman kazandırmak için. Ve yavru ona yanıt verdi boğuk ve kısık bir sesle

Dalgıç fenerini kapattı :Şimdi tamamen bir karanlık boşluğun içindeydi. Telaşlanan yavru suya dönerse onu yakalaması mümkün olmayacaktı.Yavru büyük bir çığlıkla ona tekrar seslendi.

Dalgıç Berrin, nefesini kontrol etti maskeyi yüzünden attı ve usulca yavrunun yanına geldi yavru kafasına geçmiş olan torbadan dolayı onu göremiyordu.

Ve tüm vücudu kuyruğuna kadar titriyor , ön yüzgeçlerini çakıla vuruyordu.

Onun yanına yaklaştı ve eliyle sırtına dokundu. Yavru kafasını dokunduğu yöne doğru kaldırdı. Ve “baaaaaagh” diye bağırdı. Yavru fok ona bakarken dalgıç torbayı tuttu ve …

Kendini suya doğru bırakarak yavruya yüzünü dahi göstermeden suya geri döndü.

Yavru insanın ne olduğunu bilmemeliydi.

Yavru “insanı” annesinin öğrettiği biçimde tanımalıydı.

Dalgıç

Işığa doğru yüzerken

Yavru fok bitkin bir vaziyette sahilde yattı…

Nilambra onu elinden tuttu ve tekneye çekti . Fatih Kaptan yüzlerine baktı ve gülümsedi sadece. Sakince tekneyi yanaştıracakları kıyaya döndüler.Dalgıcın sırtı ve kolları yaralıydı.

Kıyıdan uzaktaki gözlem ünitesine birlikte

çıktılar . Kameraların karşısına geçtiklerinde gözlerinde mutluluk gözyaşları parladı.…

Yavru fok tüm gece annesinin karnın dibine yaslandı ve o gece yavrusunda bir gariplik hisseden anne mağarayı hiç terk etmedi….

Devam edecek…

7 Zeytin

5 yorum:

Nilambara dedi ki...

İlahi Ozan, sen çok yaşa :)))
Hayal etmesi bile çok keyifliydi... ne hayali okurken bire bir yaşadım sanki, hatta heyecandan yüreğim sıkıştı bir ara... :)

ve 'Kahraman Dalgıç Berrin"i yürekten alkışlıyorum, yavru foku hayata döndürdüğü için... ve galiba gerçekten gözlerimde mutluluk gözyaşları belirmek üzere şuanda :))

Fatih Mika dedi ki...

Sevgili Ozan,

Allah razi olsun o torbayi o denize atandan. Sayesinde biz de oralari gorduk. Gorgumuz bilgimiz unvanimiz artti. Bir ise yaramis olduk.

Cok sagol

berrin dedi ki...

en kahraman dalgıç olmak hoşuma gitti...
devamını yazmalısın..
ileriki zamanda hangi kahramanlıklar yapacağımı merak ediyorum...
ve
hala gülüyorum

Brajeshwari dedi ki...

hepiniz bir hikaye kahramanı olmussunuz.Ne güzel..
bu hikayedeki kişiler gercekten bunu yapabilirler..Yani hikaye gibi degil, gözümde canlandirarak okudum..ellerine saglık Ozan..

7zeytin dedi ki...

yaşama sıkı sıkı bağlı kalın
nefes kolay alınmadığı gibi kolay da verilmiyor.
o.