20 Kasım 2007 Salı

Hindistan’dan sonra gelen değişimler

Bu sabah abim’den mail geldi, bak şu web site’ye dedi. http://www.ireakt.com/ . Açtim. Baktım. Nedense şaşırdım. Şaşıracak bir durum da yok aslında. Doğuduğundan beri şiir yazan bir abim. Kitapları da var. Onu da biliyorum. Ama website’de hepsini bir arada gormek beni duygulandırdı. Bu kadar çok kitap yazmış, yerel gazete’de köşe yazarı olarak yazdığı parçaları da var.... okudukça ağladım. Anlattığı Karaçi sokakları, Amerikan kültürü ve çocuklarına hissettiği sevgi, hepsi bana yakın geldi.

Bu aralar herşeye ağlamak geliyor. Öyleee yani. Dün bir arkadaşla çorba içiyorduk, 2 aydır görüşememiştik. Özlem dışındaki gelişen bir duygu oldu and göz yaşlarımı durduramadım. Nil Avunduk seminer’de meditasyon’da affetme, korku, sevgi içeren bütün aşamalarda bi pıtpıt akan sular oldu. Yoga tatillerde ağlamak solar plexus çakrayı temizleyen bir eylem denilmişti. Evet olabilir. O bölge’de “çalışmalarım” (hehe çalışmalar dediğim zaman artık gülmek geliyor valla) olduğu zaman kafa duruşu yapmak çok daha kolay oluyor. Ha tango workshoplara katıldığım zaman o kadar dans ettikten sonra otobüs’te de pıtpıt geldi.

Kendime sorular soruyorum her adımda. Ama her adımda. Bunu neden yapmak stiyorsun, seni bunu iten neden nedir- korku mu sevgi mi? Düşüncelerimi izlemeyi öğrendik, şimdi izlerken de yorum yapmamayı öğreniyoruz. Yorum yapmayınca da oooff ne boşluk yaratılıyor, nasıl zormuş o boşluğa alışmak! O boşluk’ta yüzmek, onun tadını çıkarmak.... Barış yürüyüşçü arkadaşım Chandelle dün Amerika’dan aradı. Arkadaslarım’la 2 sene sonra buluştuğumda ne kadar değiştiğimi farkediyorum dedi. Uyum sağlamakta zorlanıyorum dedi. Bir sefer görüştük sonra da aramadık birbirimizi ve zorlamıyorum hiçbir şeyi dedi. Bana da aynalık yapıyordu o anda. Ne komik. Herşeyimizi dışarda görebiliriz, içimizi yansıtıyor sonuçta.

Çok ağır konular bunlar. Fazla konuşmamayı öğreniyorum. İçimdeki değişimler hızla gerçekleşiyor, yorum yapamıyorum ama değişimlerin olduğunu biliyorum. Belirsizlikte rahat olmaya çalışıyorum, yaratma gücüm kendisini orda belirleyecek.

5 yorum:

Navanalini D D dedi ki...

Her şeyin bir zamanı,kendine göre yanıtı, olma hakkı var.Bu gerçeği görünce, kabullenme süreci başlar ve pıt pıtlar yada gülmeler olarak da deneyimleriz çoğu zaman. Hindistan değişimlerin okulu değişimi seçenlerin seçimi gerçekten Sevgili İndrani

Adsız dedi ki...

bu bana da çok oluyor, çok fazla konuşmak istemiyorum bazen, sakin dingin oturmak istiyorum sadece.. Ağlamalar, kusma arzuları geçti; şimdilerde içimde nedenini bilmediğim bi coşku hali.. Sanki bişeyi bekliyor gibiyim, ama ne olduğunu bilmeden..
Çiğdem

Subhankari dedi ki...

Konuşmamayı öğreniyoruz gerçekten İndrani'cim, sessizliği... Ve hatta ben biraz daha iddialı bir cümle edip "durmayı öğreniyorum" diyorum bugünlerde... Ne çok oraya buraya atladığımı, zihnimin oynadığı oyunları -en azından bir kısmını- farkedip "ben duruyorum" diyorum, "duruşu anlamaya niyetliyim"... Yapmayı değil de olmayı belki de... Ama yolda sık sık pıt pıtlar oluyor, kahkahalar da... Uzun mı kısa mı, zor mu kolay mı bilmiyorum ama yol içimize doğru, yolculuk hep birlikte ama içimize doğru...

Brajeshwari dedi ki...

Sevgili İndrani
cok hos bir yazi..Okudugum bir kitapta " akıl maymun gibidir, ziplayip durur daldan dala "diye yaziyordu.Bu benim günlerce sık sık aklima geliyor son zamanlarda özellikle dallarda atladigimi gördüğümde..İcimize baktigimizda -aklimizla denk dusuremedigimiz bir suru his - bir suru sey biriktirdigimizi goruyorum bende..Ancak Ruh, beden ve akıl bir oldugu zaman sanirim hersey yoluna giriyor..Hepimiz bunu ögreniyoruz..Hayat bize bunu bir şekilde öğretiyor..

Uçmak ne güzel..Düşmek ne kötü diyenlere..Aslında ikisininde ayni şey olduğunu söylerim..İkisini de biz algiladigimiz gibi degerlendiririz çünkü..

yaşadığın herşeyi senin adına çok güzel buldum ben.. Eminim bıraktığın akışta, gürül gürül çağlayacaksın bir süre sonra..Süre mi..o da tamamen bir yanılsama aslında...

Nilambara dedi ki...

Sevgili Indrani, bence çok iyi gidiyorsun, yorumsuz ve yargısız izlemeyei başarman demek zaten çok şeyi halletmen demek :))