19 Ekim 2007 Cuma

merkurun bendeki etkisi


merkur gerileme konusu beni geriyor. yani bu sene ay tutulmasi, gunes tutulmasi falan filanlari cok sukur atlattik. merkur gerileme bu sene ucuncu kez yasiyoruz. arada bi icim daraldi. gecen ay ve bu ay cok farkli bir ay oldu hayatimda. cok hizli gelisen olaylar, hic ilerlemeyen konular ve de ortada "olumlu dusunmeye calisan indrani". kendimden biktim. olumlamalar, icimdeki ses, farkindalik, reiki, nefes calismalari, yuksek benlik, evren'e guvenmek, yapmadan once neden yapmak istiyorsun diye sormak, izlemek, karmik baglar, paralel evrenler, dunyevi konular, kucuk sacma dramalar... baya daraldim. yeteeer artik ya diye bagirmak istedim.

evet yine de sakin sakin tunali, venedik, bodrum sokaklarda bu icsel yolcululugumu her tarafa tasidim. her tarafa. venedik'te o kadar cok kopru, labirent sokaklar, kose kafeler, guvercinler, kiliseler, guzel kapilar, balo maskeleri vitrinlerde vardi ki... ha maske gordum ve hemen aklima "maske alma burdan, maskelerden kurtulmak istiyorsun" dedim. opera vardi, agladim ve bunu dedim "agla ama duygunu izle". bodrum'da deniz ve ruzgar hissetmek cok daha farkliydi. doga'nin icinde oldugum zaman kendimi orda "tam ve butunum" diyecek kadar guc ve inanc bulabiliyorum.


ihlamur ve ada cayi karisimini iciyorum. nil avunduk seminerlerini hatirliyorum. onun direk cevaplari kendi sesimi guclendirdi. sesim bana "hindistan'a gitsen yine, daha erken gitsene" diyor. ben de tamam tamam ilk eren'i londra'da gorecegim sonra da hindistan olur ya da arjantin mi olsun....

Hiç yorum yok: