19 Eylül 2007 Çarşamba

ulus'u berrin'le gezmek baska

berrin'le kararlastirdik, fotograf cekecegiz bol bol, gozlerimizi ve zihnimizi gorduklerimizi resim haline koymaya calisacagiz. her resimde bir hikaye, her kare de renk oyunu, her klik!te gittigimiz yerden sesler ve kokularin anisi olacak. tabii bunu demedik te iste cok romantik bir cumle yarattim ya. vay be!

neyse ulus'a cok kez gitmisizdir ama gidilen her yer baskasiyla gidildigi zaman ayri. konusmalar, gordugun ve hissettigin noktalar, maceralar hepsi degisik. gittigimiz Kafe ve ordaki hanim, baktigi sokak kedi yavrusu "kadife", ailecek yürüttükleri cafe, perdelerin arasindan gelen isik... kendimi türkiye'de degil de baska yer, baska ulke bile degil, sadece oldugum yerin kimligi olmak zorunda olmayan bir yer. yururken nedense eski kapilar ilgimizi cok cekti. hemde koyu cirlak mavi kapilar. ara sokaklarda muhtesem bir hamakci bulduk. onceden gormustum ama yine gormek iyi oldu. bir gun ya buyuk balkonuma ya da salonda sadece o hamaklardan olacak. kralice gibi hissettim o hamakta. web sitesine koymuyormus, "fikirlerimi caliyorlar" dedi. akillica dedik devam ettik. ikinci el dukkanda cok eglendik. venedik maskeler takip resim cektirdik. kaotik bir yerdi, 1950lerden kalan cantalar, saten eldivenler, eski sahne kostumler. berrin el cek dedi, el cektim. liseden beri el cizerdim, tanistigim biri nasil tokalasir, elleri nasil konusur, parmak uclari yuvarlak mi sivri mi...annemi kucukken oje surerken izlerdim. simdide ellerine cok bakar ve bahcede calistigi icin binlerce eldiven eskitir ama ellerindeki olusan minik noktalardan da nefret eder. ellerim ayni degil artik der ve uzulur ama yine de guzeldir elleri.

neyse koptum orda. boncukcuda, takici da, cafe de berrin'in elleri surekli konustu. zeki muren calan bi yerde berrin fotograf cektirdi (plak caliyordu, cok nostaljik!), bir adam bize yaklasti "bu kadar cok resim cektiniz ne verceksiniz?" sordu, ben sok oldum ve agizimdan cikan da "sizin de resminizi cekelim bedavaya gelsin" dedim ve kactik. kale'nin icine girdik, berrin oturan kadinlari cekmek istedi ve hayiiiir cekmeyin dediler. izin yok yani. berrin de "ben izin verirdim biri beni cekmek istese" dedi....

eski binalar, kirilan pencereler, dokulen kapilar, paslanmis kilitler... cekecek cok tema var. berrin'i cekmek ayri bir zevkti :) sagol berrin. guzel bir gundu.

3 yorum:

berrin dedi ki...

sanki
ankara başka bir yer - ulus başka bir yer gibi
renkler - dokular hatta insanlar bile farklı
gerçekten
keyifli bir gündü...
kadife kedi güzeldi -
tarhana çorbası güzeldi -
hamaklar çok havalı rahat ama pahalıydı -
ışık ve renkler güzeldi -
fotoğraf çekmek keyifli
fotoğrafların iyi çıkması dahada keyiflidi - ikinci el giysi satan dükkanın sahibi güleryüzlü ve eğlenceliydi - kaledeki dükkanların hemen hepsinde ornella muti nin imzalı fotografı vardı eğlenceli durum gülümsetti - zeki müren nin söylediği şarkı hüzünlüydü birilerinin hala zeki müren dinliyor olması nedense mutlu etti özlediğimi hissettim - sonbahar zaten keyifli mevsim - bunun devamını getirmeliyiz:)

Bluewaves dedi ki...

Sevgili Indrani,
Herhalde iki yil once ayni keyfi bende yasadim Berrin'le.Yazini okurken yine oralardaydim. Boncuklara beraber daldik.Antikacilari gezip evimizdeki siradan seylerin antika diye oraya konulanlarina sasirdik.Ama guzel parcalarin basinda kaldik.Cevrelerinde turlar attik.Ders verilen kucucuk siniflari kesfettik.
Tek yapmadigimiz fotograf cekmekti.Yazik.

berrin dedi ki...

yaaa gülçin
fotograf çekmek çok keyifli bir uğraşmış inşallah seneye geldiğinde fotografta çekeriz:)