31 Ağustos 2007 Cuma

pica pica......

kanaryayı severim
sarıyıda severim
lacivertide severim
bak
pica pica dediler
saksağanı göstererek
saksağanın
parlak nesneleri sevdiğini
ve çaldığını
çaldıklarını
yuvasında biriktirdiğini
o ilk gün öğrendim

kadın dergilerinden
birini karıştırırken
o zamanki adıyla
doğal hayatı koruma derneği
ilanındaki pandayı gördüğümde
işte bu dedim....
telefondaki ses
yarın
kuş gözlemine gidiyoruz
isterseniz gelin dediğinde
kuş gözlemide ne diye sormadan
tamam
gelirim dediğimi hatırlıyorum
meraklı biriyim

mekan gölbaşıydı
karabatak diye bildiğim kuşların
aslında
sakarmeke (fulica atra)
olduğunu
uçamadıklarını
öylece kanatlarını çırparak
suyun üzerinde yürüdüklerini
isimlerini
alınlarındaki beyazlıktan aldıklarınıda
o ilk gün öğrendim
kuş gözlemi
teknik donanım gerektiriyordu
dürbün
fotoğraf makinası
kuş kitabı
sırt çantası vs.
herşey tamamlandı
ertesi hafta
full aksesuardım..
kuşçularda
ilginç insanlardı



15- 20 kişilik grubun
heyecanla
kingfisher
kingfisher diye
bağırıp
baktıkları yerde
ne king vardı
ne fisher
gölün üstü
bomboştu
şaşırmıştım
yalıçapkınını(alcedo atthis)
o güne kadar nasılda görmemişim
mavi - turkuaz
gerçekten güzeldi
yalı çapkınının
güzellik umrunda bile değildi
çok iyi bir dalgıçtı

bakmakla - görmenin
ayrı şeyler olduğunu
öğrenmemde
o günlere rastlar



şaşırtıcıydı
kuşlarda - kuşçularda
hoşgürülüydü



bu yazının

devamı ne zaman bilmiyorum
ama var

10 yorum:

Fatih Mika dedi ki...

Sevgili Berrin,

O grupta bir de ben eksikmisim. Eger orda olsaydim kusseverler sakarmekelerin nasil uctugunu gorurlerdi.

Ziyaretciler "dogayi koruma"dan olunca sadece kosmayi denemisler.

Bluewaves dedi ki...

Beni de Golbasin'a goturmustun.Ama istedigin kuslari gorememistik.Sonra yirtici kocaman bir kus gosterdin.Ben yalniz olsam kartal bu derim.Hicbirini tanimiyorum ki.Ogunden sonra demek ki fotograflarini gordugumuz yirtici kuslari etrafta gormek mumkun diye aklimda kalmis hep arar gozlerim.Sonra Dogal hayati Koruma Derneginin uyesi olmustum.

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Beni de goturmustun kus gozlemlemeye bir kez. Uzun uzun yurumustuk. Gordugum kuslari unuttum simdi ama gozluklu yakisikli gozlemciyi hatirliyorum hala.. Betulle beraber senin arkandan hic sikayet etmeden yuruyup durmustuk.
Ben onceki hayatlarimdan birinde, mutlaka saksagan olmusumdur birkez. Parlayan hicbirseye dayanamam bilirsiniz.. calmiyorum ama satin aliyorum ve tabii ki kullanamiyorum.. Yali capkinina niye o adi vermisler, yuzunde beyaz leke olan bir kusa niye karabatak diyorlar?
Hala sapanla oynuyor mu cocuklar biryerlerde..?

crispy dedi ki...

Bende hatırlıyorum;sabahın bir
köründe sürünerek yataktan kalkıp
kuş gözlemlemeye gittiğimi.

Beto

Brajeshwari dedi ki...

beni de gotur..

berrin dedi ki...

brajeshwari
tamam
gidelim
gülçin senin gördüğün kuş
saz delicesiydi
kuşların türkçe isimleri
etkileyici

berrin dedi ki...

ayrıca fatih
bende sakarmekeyi uçurmak için bayağı çalışmalar yaptım...uçamıyor - çok rahatsız edince kıyıda uzaklaşıyor...

Adsız dedi ki...

Berrincim,
kuş gözlem gezilerine gittiğini hatırlıyorum, bir de kitap göstermiştin bana evde.. Aslında son günlerde, yaptığımız bu etkinliklerin (kuş gözleme, trekking, dalış...) son derece meditatif ve konsantrasyona yönelik olduğunu bir kez daha anlıyorum. Meditasyonun m'sini bilmezken ben trekkinglerde ağaç altlarında rüzgara karşı oturup gözlerimi kapatıp doğayı dinlerdim, kendimi gözlerdim.. Meğer tüm bunlar bugünkü bana hizmet ediyormuş..

Kuşlar hakkında hiç bilgim yok, ama bizim evde yüzlerce baykuştan oluşan bir koleksiyonu olan bir baykuş'um var.. :)
cheetos

berrin dedi ki...

cheetos
doga sevgiside dahil
kuş grubundaki
insanlardan okadar çok şey öğrendim ki
farklılardı -alçakgönüllülerdi
belki birgün yazarım

Adsız dedi ki...

evet işte onlar da ilahi düzenin bi parçası..
senin bugünkü sen olmana hizmet ettiler..
cheetos

http://www.cheetos-cheetos.blogspot.com/