25 Ağustos 2007 Cumartesi

Düşlerimdeki Yaşam - 5

Yeni bir bölüme geçmeden özellikle belirtmek isterim ki, “Düşlerimdeki Yaşam” herhangibir inancın, herhengibir öğretinin eseri değildir. Yaşamın gerçeklerine sırtını dönüp, yok farzedip hayalperest bir tutum içine girmek hiç değildir...
Sadece zaman zaman kendi içime yaptığım yolculuklarda kulak verdiğim iç sesimin bana anlattıklarıdır. Herhangi bir yerden ya da çeşitli kaynaklardan da toplama değildir. Ne mutlu ki pekçok kaynakla içli dışlı olup kafamı karıştırmaktansa, izleyip, dinleyip, gözlemleyip, düşünüp anlamaya ve derinine inmeye, öğrenmeye, öğrendiklerini hayatına adapte etmeye, paylaşmaya çalışmanın yarattığı birikimin boşalmasıdır sadece.
Üzerinde saatlerce düşünülüp, tasarlanıp, cümle cümle yazılmamıştır. Sadece akmasına izin verilmiştir, birkaç dakika gibi kısa bir süre içinde akıp gelen cümleler de sonradan revize edilmemiş sadece hızla yazarken oluşan tapaj hataları düzeltilmiştir.
Mutlaka bir isim vermek gerekirse de, zaten hepimizin içinde varolduğuna inandığım “evrensel kaynaktan gelen evrensel altyapının dışa vurumu”dur. Sadece yüzeye çıkmasına izin verilmiştir. Bu izni veren herkesin elinin altındaki bu kaynağa rahatlıkla ulaşabileceğine inancım tamdır...
ND


Düşlerimdeki Yaşam - 5

Sevgili dostlar, sizler aslında herşeyin farkındasınız ancak idrak etmiş değilsiniz. Dikkatiniz daima dışarıda ve başkalarında, doğanıza aykırı bu tutumu neden benimsediğiniz bizler için hep muamma ve sizler bunu kuşaklar boyu tekrarlıyorsunuz. İzlemeniz ve anlamaya çalışmanız gereken kişi kendinizsiniz, sadece kendinizi geliştirmek ve kendinizi huzurlu yapmak göreviniz ki bütünün huzuru için bu gerekli, kaoslar yaşanmaması için bu gerekli. Ancak, sizler daima başkalarını izliyor, başkalarından takdir görünce mutlu oluyor eleştirilince üzülüyorsunuz. Başkalarının sizin için düşündüklerine, değer yargılarına çok önem veriyorsunuz ve kendinizi ihmal ediyorsunuz.

Kendi sahip olduklarınıza sevinmiyor başkalarının sahip olduklarını istiyorsunuz onları elde edince de mutlu olmuyorsunuz. Çünkü bu sefer de diğerlerine bakıyorsunuz. Bu modeli kuşaklar boyu aktarıyorsunuz ve biz bunu hiç anlayamıyoruz. Başkalarına yardımcı olmak başkalarını mutlu etmek başkalarının kaynaklarını paylaşmak istiyorsanız önce kendiniz ile ilgilenmelisiniz. Kendinizi mutlu etmeli kendinize yardımcı olmalısınız ve kendi kaynaklarınızı paylaşmalısınız. Sizler bilin ki bu bencillik değildir, başkaları için ve dolayısıyla bütün için kendinizi geliştirmektir.


Bilin ki başkaları için doğru olan kendiniz için doğru olan ile başlar. Sizler artık tüm eski modelleri olduğu gibi özellikle bu modeli de mutlaka bırakmalısınız. Bırakın dışarı bakmayı ve kendi içinize bakın artık, o zaman bildiğiniz basit gerçeklerin ardındaki derin gerçekleri idrak edeceksiniz ve yaşamınız çok kolaylaşacak.

Dünyayı ve insanları düzeltmek mi istiyorsunuz, bırakın boşuna yormayın kendinizi yapamazsınız. Kimseyi ve hiçbirşeyi değiştiremezsiniz, evet gücünüzü farkedin ve onu kullanın, sizler çok güçlüsünüz ancak bu gücünüz kendi üzerinizden giderse etkilidir. Doğrudan başkalarını değiştiremezsiniz. Değiştirmek istediğiniz kişiyi inceleyin, nesini değiştirmek istiyorsunuz bulun ve kendi üzerinizde o değişiklik için çalışmaya başlayın farkedeceksiniz ki siz bile kendinize direniyorsunuz o halde o kişi de direnecektir ve bu doğrudur. Kendi üzerinizde çalışmaya devam edin ve önce kendinizi düzeltin, farkedeceksiniz ki söyleyerek düzeltmekten daha etkilidir örnek olarak düzeltmek. Yaşamınız ile örnek olun, yaşamınızı değiştirin ki tüm yaşamlar değişsin ve olması gerektiği gibi olsun.

Sizler, yaşarken basit gerçekleri unutup sizlere hatırlatıldığında, bunları zaten bildiğinizi farkediyorsunuz, ancak unutmayın ki bilmek önemli değil uygulamaktır önemli olan. Uygulanmayan bilginin hiçbir faydası yoktur, yaşamayan ölü bilgidir. Ancak yaşamınıza adapte eder ve uygularsanız daha çok idrak edersiniz ve gerçekten o bilgiyi yaşatmış olursunuz. Sizler, zor ve büyük bilgilerin değerli olduğunu düşünüp basit bilgileri dikkate almıyorsunuz ancak unutmayın ki yaşam basit ancak derin bilgiler üzerinden ilerler. Daha çok ama kullanılmaz, işe yaramaz bilgi yerine daha az ama tümü kullanılan bilgi daha değerlidir.
Öğrendiğinizi uygulayın, farkettiğinizi anlayın ve uygulayın, bulduğunuzu değerlendirin ve uygulayın. Uyguladıkça zor olan basitleşir, basit olan değerlenir. Uyguladıkça yeni olan özümsenir, alışılır refleks olur ve o zaman yeni bilgiler devreye girer uygulanmak üzere.

Açlıkla bilgiye saldırmak ve tüm bilgileri emip kullanmamak ne de büyük zaman ve enerji kaybıdır. Lütfen, yüreğinizi açın ve ihtiyacınız olan bilgiyi seçin kullanın uygulayın ve idrak edin, sabırla acele etmeden, açlıkla değil zerafetle açın kendinizi bilgiye. Ve sıra ile, ihtiyaçlarınızı belirledikçe gereken karşınıza çıkacaktır. Sadece farkında olun ve ihtiyacınız olan karşınıza çıktığında kendinizi ona açın ve alın o bilgiyi kullanın ve kullandıkça anlarsınız ki basit olan en derin ve değerli olandır.

Hepinizin içinde aynı ışık var, aynı güçlü ve sonsuz ışık. Ancak, çoğunuz farklı yollarla bu ışığınızın gücünü zayıflatmaktasınız. Ya korku, endişe, hırs, rekabet gibi kirli duygularla bu ışığı örtmekte ya da pekçok gereksiz süs ile bu ışığı engellemektesiniz. Israrla tekrar ediyoruz ki “basit olan en değerlidir, sadelik gerçek zenginliktir”.

Sizler zaten çok güçlüsünüz ve sonsuz ışık kaynaklarısınız herbiriniz, ayrıca güven ihtiyacından kaynaklanan kirlere ya da süslere ihtiyacınız yok. İçinizdeki ışığın üstünü açın, perdelerinizi kaldırın ki gücünüz ortaya çıksın. Işığınızın cazibesi en güçlü süsten daha güçlüdür. Işığınızın gücü en güçlü kalkandan daha koruyucudur. Duvarlarınızı yıkın, kabuklarınızı kırın ve kendinizi korkusuzca açın yaşama ve dünyaya. Gerçek korunma kabuklarınızın kırılması ile gerçekleşir. Kirler ve süslerden arındığınızda sahip olduğunuz sonsuz ve güçlü ışık kaynağının cazibesi sizi koruyacak ve yolunuzu aydınlatacaktır. Işığınızın aydınlattığı yolunuzda hiçbir güç sizi engelleyemez ve döndüremez. Kendinizi açmanın içinizdeki kartallara özgürlüğünü vermenin zamanı geldi.
27.07.2006

Yitip giden onca zaman onca insan
Geride kalan ancak anılar
Yitip gidenlere acımasın için
İçinde daha nice gelecek var...
ND

2 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

Bugun Subhankari'ye anlattim... Cuma Indrani ile konustuk..Su aralar ince bir ip, kalbimin orta yerinde...Bazen cekiyor yukarı dogru...Yukarı kafamı kaldırıyorum ipin sonunu goremiyorum..bulutlar var tatlı ve neseli,ışık var sonra huzur dolu...O ip yüregimde bir yeri kaldiriyor, canlandiriyor ve en onemlisi de uyarıyor bunlar dunyevi diye...Dediklerine, olaylara, insanlara ve yargılarana değil - buraya bak diyor.. cektigim yere..

tesekkurler nilambara der brajeshwari yine:)

crispy dedi ki...

Nilambara fark etmeden ''düşlerimdeki yaşam''
bağımlısı olmuşuz.Seni çok az tanıma fırsatım olmasına rağmen
anlattıklarınla,yaşam tarzının çok
örtüştüğünü düşünüyorum.
Düşlerimdeki yaşam-6yı sabırsızlıkla bekliyorum.

Beto