10 Ocak 2007 Çarşamba

Kaplumbağa Gezegeni



Kaplumbaga gezegeninde bir kaplumbaga yaşarmış..Herşeyi hızlıca yaşarmış ama; hiç yorulmaz ve farkındalığını hiç terketmezmiş.. kaplumbağalar sakin olurmuş ama bu biraz afacan ve merakliymiş..Hayatı merak edermiş, hissettiklerini anlamayı merak edermiş, denemeyi ve sonuçlarını görmeyi merak edermiş... Uçurumlardan düşmeyi ve onu tecrübe etmiş olmaktan pişman olmamayı seçermiş her seferinde.. Korkak değil, aksine sosyal bir kaplumbağaymış. O tanındıkça çok sevilirmiş... En çok sevdiği şey, ayaklarını ve ellerini uzatarak güneşlenerek meditasyon yapmakmış.. Onun dişindaki zamanda keşfetmeyi severmiş etrafını... büyük engebeler aşmayı, engebelerin ardında olanı bilmeyi severmiş... Onu fanusa koymak, özgürlüğünü elinden almak olurmuş.. Özgürlük onun vazgeçilmeziymiş, özgür sevilmeli, özgür yaşamalı ve istediği herşeyi yapmalıymış. Sadece uyurken fanusunda olmak hoşuna gidermiş.. o da uyku vakti fanusunun içinde minik girdaplar yaratan filtresi açıksa eğer. Çünkü su onu sakinleştirir ve rüyasında minik melek kaplumbağalarla konuşurken filtrenin verdiği dalgalar kabugunun içinde hoş salımlar yapmasını sağlarmış... Eğer suyun içinde yada keşifleri sırasında ters yüz olursa, ki bu meraklılığı dolayısıyla çok sık olurmuş, kendini zamana bırakıp yoga’dan dolayı edindiği güçlü kaslarıyla eski haline döner, keşife olduğu yerden devam edermiş yılmadan... Bu kaplumbağa meyve sevmez, sadece kuru karides ve balık ürünleri yiyen bir vejetaryanmiş ayni zamanda.. Neden gezegende yaşadığına gelince farklı olduğu için, dünyada olup bitenden farkliymiş kaygilari çünkü.. onun gezegeninde bol bol seyahat etmek, hayattan keyif almak, aşık olmak ve ruhani şeylerle ilgilenip varoluş amacını keşfetmek önemliymiş.. o gezegende kaplumbağaların hepsi özelmiş ayrıca.. özel oldukları için çok sevilir, çok değer verilirmiş.. Özellikle de kırmızı başlıklı kediler onları çok sever, özel dostluklar kurarlarmış..

5 yorum:

Nilambara dedi ki...

ben bu kaplumbağyı da kırmızı başlıklı kediyi de çok sevdim ve zevkle takip ediyorum :))

Subhankari dedi ki...

Kımızı başlıklı kedim benim... ne güzel anlatmışsın öyle... özledim birden ikinizi de...

berrin dedi ki...

burcu nekadar farklı olduğunu biliyormusun... çok güzel yazıyorsun söylediğin kitabı bugün almayı düşünüyorum.. kitap önerilerinin devamını rica ediyorum senden

Dengede Reiki dedi ki...

O tatli kaplumbagi cok guzel anlatmissin sirin kirmizi baslikli kedim...
Kaplumbaga tarafimdan soyle zaten ara sira eminim kartlarinda da goruyordur Huzur sevginin tek gercek oldugunu bilmektir ve o sevgi onun ozunde o kadar guzel duruyorki sadece biraz daha fazla beslemesi ve affedici olmasi yeterli.....

indrani dedi ki...

iskender bu minik varlığın ismi ve o kadar fazla insan hareketleri var ki, irem'in hareketlerini taklit etmeye başladı gibi geliyor bana. burcu'da bir kaç gün iskender'i yanına aldıgı zaman herhalde irem'i de görüyor gibi oldu ki, iskender ve burcu arasındaki bağı kuvvetliydi. iskender bana döndüğünde fark ettim. yani burcu ve irem arasındaki ilişkinin ne kadar güçlü oldugunu fark ettim. iskender'in üzerinde yaratılan etki şunlar: daha cesur (masa kenarlarından bakıp karar verip atlıyor önceden bakmadan bırakıyordu kendini), olayların daha farkında (ben onunla konuştugum zaman benim yüzüme bakıyor ve kıpırdamadan dinliyor), ve her bakışı anlamlı ("senin gitmeni istemiyorum ama neyse gün bitti, özlicem seniii" bakışı- önceden "gitme gitme gitme gitme" idi). öptüm seni. meow.