22 Şubat 2008 Cuma

Istanbul’da hamam acilisi yapildi

Tanisitigim herkes bir sekilde irem’in hamam sevgisini anladi. Haberler gelmeye basladi- “irem cagaloglu hamami tarihi bak”, “besiktas’ta da var guzel bir hamam” “Galatasaray hamam’a gitme, oraya verdigin para galatasaray’a gidiyordur” “cemberlitas hamami uzak gelebilir ve nerde oldugu belli degil” gibi tavsiyeler…


Artik yeteeer! Karar vermek asamasina gelmistim. Kirliyim ve hamam beni cagriyor. Kalktim, masaj seansim iptal oldu, gunes sicak ve bulut yok gozkyuzunde. Bugun hamam gunudur diye gunumu adlandirdim. Aradim Galatasaray hamamini. Evet Galatasaray hamami’ni sectim. Sultanahmet taraflara gidemeyecektim, simdi o mayisik halimle yollarda kaybolurum filan…


Istiklal caddesi arka sokaklardaki hayat cok farkli. Sokaklar sakin, minik sanat galerileri, eski kitapcilar, antikacilar ve tabii kiiii otopark. Tam hamam’in yaninda. Girdim, Oya hanim karsiladi. “telefonla arayan sizsiniz” dedi. Hic gelen giden olmuyor mu ki hemen anladi… “musterilerimiz aksam gelir” dedi. Butun hamam benim yani! Hic kimse yok. Oya hanim herhalde 65 yasindaydi. 25 senedir natirmis orda. Ve Serap hanim kesemi yapan hanim. Yerler temiz. Yurt gibi odalar. Hamam’a girdim ve harika bir gobek tasi. Gobek tasi ve ben. Tasim dustu ve nasil yankilandi. Sicak gobek tasina yattim ve tavana baktim. Degisik renklerden cam takmislar kubbe’nin icine. Arada bir ustume tiptip su damliyor. Gunes’in renklerini seyrediyorum gibi geldi. Nasil uyku coktu. Kafamda tek bir dusunce yok.


Serap hanim geldi. Kese ve sonra banyo. 2 litre sicak su arkadan doktu, sanki 2 yasinda annemle deniz kenarindayiz ve dalgalar arkamdan vuruyor gibi hissettim. Saclarim yuzumde, gozlerimi acamiyorum, cok buyuk bir rahatlik var. Saclarim duzeltiyor Serap hanim ve yine bu sefer yukardan dokuyor. Selale altindayim.


O natirlarda nasil bir sevgi var! Annelik hormonlari tavana vurmus. Cikis’ta hepsi kapi’da dizilip gule gule dediler. Welcoming committee gibi, ama burada byebye committee. Brosurlerini adlim, orda bayan bolumuyle ilgili azicik bir bilgi yok. Unutulmus ama bilenen bir sir gibi, bir paradoks, istiklal’in arka sokaklarinda…

1 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

herkesi temizlerken kendileri de temizleniyor belkide..ayrica bir kitapta okumustum.Su geldigimiz yere dair en iyi hatiralari saklarmis icinde...En benzer..
Sanirim ondan suya degdikce rahatliyoruz..ictikce ferahliyoruz..

saatler olsun irem..