13 Ağustos 2007 Pazartesi

Seninle Gurur Duyuyorum

Siteyi okudukça yazı yazasım geliyor. Sinerjinin eşsiz örneği olmuş bu site... Daha da enteresanı herkes o kadar olumlu ki içimdeki karamsarın anlatacak öyküleri var ama site onu yorduğu için yazamıyor.
Aslında “anneler ve kızları” diye bir başlık açmaktı niyetim ne zamandır. “İlk yazın annelikle ilgili olsun” demişti Brajeshwari ... Tam da o günlerde Efla için aldığım bir kitapçığı doldurmaya başlamıştım. Bu kitapçık kızımın benle ilgili bilmesi gereken olay –duygu- durum çeşitlemesi bir sürü sorudan oluşuyor. İçinde “Allah’ım nasıl anlatayım bunu çocuğuma” dediğim sorular da var “Eyvah bu ne kazık soru” dedirtecek cinsten olanları da var.

“ilk ne zaman öpüşmüşüm....”
“kimle”
“kayınvalidemle aram nasılmış”
“okulu kırmışmıyım”
“anneme söylediğim en büyük yalan neymiş”

Kozlara bakar mısınız? Yaz yaz da gör gününü. Biraz dillensin “ a a a ama anneee. Bak sen bunu bile yapmışsın. En azından ben onu yapmadım.” tehditlerinin açık hedefi ol..

Tüm sorular iyi güzel de, ben onlara iyi kötü yazar yazıştırım en didaktiğinden de öyle sorular var ki benim çocukluğumla ilgili cevaplarını bilmiyorum. Annemi markaja alıp “anne ben bunu nasıl yaptım, şu nasıldı, ne dedim gibi abuk sabuk bir sürü sorunun cevbını aradım durdum. Annemi epey yordu bu geri dönüş. Aslında tahmin ediyordum “bir temizlik hazırlığı geliyor Selma, sıkı dur” diyordum içten içe ve soru geldi “ Anneannem ve dedem en çok ne zaman gurur duymuş seninle?” Önce ben düşündüm. Çok önemli bir insan değildim, ahım şahım başarılar var mı ? Yok. İyi bir öğrenci de sayılmazdım. Okul yıllarımda koroda konserlerim, üniversitem, sonra bir karma gümüş sergisi gibi minik aktivitelerim dışında özgürce, kendi kararlarını kimselere bırakmadan verip çok canını yakmış bir çocuk olarak hayatı bulmamı sadece ben gurur verici bulacaktım elbette. Epey düşündüm bu soruyu anneme sorup sormamak konusunda. Sonra sayfayı boş bırakmaktansa bişeyler yazmak ve bu geçmiş temizliğini zamanında yapmak doğrultusunda cesaretlenip anneme yanaştım ve can alıcı soruyu sordum ona. Beklenen oldu. Annem çok düşünmek zorunda kaldı. Hamileyken annesine yardımcı olan gurur verici çocuk, iyi iletişim kuran gurur verici çocuk, “hiç ümidim yoktu senden ama bir çocuk sahibi oldun” kapsamında gurur verici çocuk, çocukluğumda üstüme yapışan “ ne hanım kız” damgası büyüdükçe asiliğe döndüğü için bunu kaydadeğer bulmadık hep birlikte :) ... Sonuçta konserlerim, sergim, özgür ruhum hiç nasibini alamadan, benim öğrenmeyi seçmiş bir çocuk olmama hiç değinilmeden kendimce gurur verici olan şeylerden hiç bahsedilmeden uzun bir düşünme sürecine dönüştü bu sorunun cevabı ve ben kendimi ve annemi affedip Efla ile gurur duyabileceğim şeyleri listelemeye başladım. Kızım uyanır uyanmaz da bunları ona sıralamaya...

“ sen ne akıllı bir çocuksun, seninle gurur duyuyorum annecim.”
“Sen henüz beş aylık bile değilken konuşmaya çabalayan bir çocuksun seninle gurur duyuyorum annecim.”
“Sen henüz karnımdayken bile seslerime cevap veren, algısı çok açık bir çocuksun seninle gurur duyuyorum annecim.”
“ Sen istediğini almak konusunda çok azimli bir kızsın seninle gurur duyuyorum”
“Sadece seninle gurur duyuyorum annecim”

Şimdi hergün ona onunla gurur duyduğumu söylüyorum ki gurur duymanın başarı ile doğru orantılı olması gerektiği gibi bir yargıya kapılmasın. Sonra ileride “annem benimle gurur duydu mu acaba hiç” demesin. Ve ona her gurur duyuyorum ve her seviyorum dediğimde parlayan bakışlarını ve kocaman gülüşlerini hayattaki her başarısızlığında hatırlasın ve öğrenmenin ne kadar güzel bir süreç olduğunu bilsin istiyorum. Bebek olmak, çocuk olmak ne kadar zor. Onları anlamaya müsait olmayan kalıplarımızla... Efla’ya her baktığımda uzun bir yolculuk görüyorum ben oysa. Bilge gözlerinde neler sakladığına vakıf olmak istiyorum. Gözleriyle konuşabilen bu sevgi yumağının sıcaklığını kuşanmak istiyorum. Bir bebek, bir dünya, bir yol, bir yolculuk, bir cesaret öyküsü daha ve ben o mucizeye aracı olduğum için kendimle de gurur duyuyorum....

“Seninle gurur duyuyorum kızım. Dünyaya gelerek kendini öğrenmek ve kendini gerçekleştirmek adına gösterdiğin cesareti takdir ediyorum. Seninle gurur duyuyorum Efla.”

5 yorum:

Nilambara dedi ki...

Sevgili Selma, bu güzel yazın bana Halil Cibran'ın "çocuklarınız" isimli yazısını hatırlattı, çok sevdiğim bir yazıdır ve epeydir Halil Cibran'a ara vermiştik, o yazıyı bulayım birara ve tekrar analım Cibran'ı.
Eminim, ailen dünyaya gelerek kendini öğrenmek ve gerçekleştirmek adına gösterdiğin cesaretinden dolayı seninle gurur duyuyordur. Anne babalar için bir anımızı diğerinden ayırt etmek seçmek zordur, bunu sen benden iyi bilirsin :)
eminim annen de seçim yapamadı ve sorun o yüzden cevapsız kaldı ;)

Subhankari dedi ki...

Bence bu duygu yüklü güzel yazıyı yazdığın için kendinle de gurur duymalısın Selma... Efla'yı öp benim için lütfen...

Nilambara dedi ki...

Selma'cığım, güzel yazın Efla'nın resimleri ile daha da güzelleşti :)

selma dedi ki...

Sen olmasan olamayacaktı Nilambara.
Tekrar teşekkürler.Bu arada Halil Cibran için sabırsızlanıyorum. Benim rehberim olmuştu o yazı. Senin yorumlarınla daha da bir değerli olacak. Heyecanla bekliyorum.

Brajeshwari dedi ki...

Canim
ne zor bir ikilemi yazmissin aslinda..ve ne guzel anlatmissin Efla ile ogrendigin ve kendi gittigin cocukluk sorularina..

Ben seninle gurur duyuyorum..Cok guzel bir anne oldun bir kere.. Sonra gurur duyuyorum 21 yildir dostlugunda bir gram suphe duymadigim - Sozunle dokunusunla hep sevgini hissettirdigin icin.. ve biliyorum ki,Efla'da gurur duyacak seninle..Ona ninniler uyduran ve onunla yeniden ogrenmeye can atan bir annesi oldugu icin...