19 Nisan 2007 Perşembe

kuzenimden baslayan bir gun tangoyla bitti



dun doktor kuzenime gittim. hepatit ABCDEFG icin kan testi istiyorlar, ortaliktaki laboratuvarlar ozel sigorta istiyorlar, benim SSK oldugu icin nereye gitmeliyim, kim yapar, vizite kagidi, formu doldurmak, kan bir yerden, asi baska yerde yapiliyormus, sari humma havalimanda, sitma ilaci baska yerde... ben gerildim. emre'yi aradim. abi cildiracagim dedim. ya gel hallederiz dedi. hallederiz kelimesi benim icin pek anlamli degil. turklerin cogu bu kelimeyi kullanip unutuyorlar. tamam kuzenimden cikan agiz aliskanligi anladim anladim.

gittim gazi hastanesi'ne. odevimi yapmis bulunuyordum. elimde vizite kagidi, SSK'lilara bakan yere gittikten sonra sevk filan gerekmiyor denildi. karnemle gittim. karnemdeki resimde o kadar cok fotoshop var ki, dislerim arkadaki fondan daha beyaz, 18 yasinda gosteriyorum, sanki baloya gidecekmisim gibi bir halim var. karnemdeki fotografima bakarlarsa isimi kolaylasitirir mi acaba da dusundum yani. neyse gittim kapida bekliyorum. emre geldi. kucaklasttik. ozlemisim onu. emre benden kucuk. espiri tarzimiz ayni. ama benzemiyoruz birbirimize. dinlenme odasina goturdu, kendisine cikolata verdim, ve igneleri almaya gitti. bi kac tane kan test icin baya kan aldi. bir form uzerinde nelere baktirmak istersem ona da baktiralim dedi. benim son kan testim amerika'ya giderken olmustu herhalde. ben saymaya basladim- cholesterol, seker, hormon, ha evet hepatit icin bagisiklik icin gelmisttik degil mi. hahaha evet. kani cekti, arkasindan sicak cikolata ictik ve beni gonderdi. 10 dakika sonra telefon. SSK sevk gerekiyormus, bu testleri yaptirmak istiyorsam ya sevk icin SSK ya gidecegim ya da odeyecegim. kan vermisken ve kansiz dolasiyorken ben en iyisi tekrarlamayim bunu, yapalim odemeyi dedim. nasil bir fatura cikti!! hadiii hormon olmasin, sekerin yok zaten bosver o testi... ise donerken dedim kendime en azindan kuzenin sana bakti, siralarda beklemedin, koridorlardaki seslerden uzak oldu hersey. sukurler olsun dedim.

yerime oturdum, kan alindigina dair o butun kareler kayboldu. bir yorgunluk coktu, masamda uyumak istedim. dogac geldi, ona soyledim. e kanin yok ki, ondan yorgunluk hissediyorsun. aa evet kan aldirdim ya dogru. tuzlu krakerler, cikolatalar, cay, bir turlu kendime gelemedim. bir taraftan is bir taraftan kraker. aksam 2 iskocyali uzmanla yemek vardi, sushi yemeye karar vermisttik. balik ve protein bana cok iyi gelir dedim, bu yorgunlugu da atarsin dedim icimden.

yemekte saatlerce oturduk. sushi hakkinda pek fazla bilmedikleri icin bana teslim oldular ve mutlu kaldilar. japon aşçı bize ikramda bulundu, hepimiz ona el salladik. bi daha ikram geldi, kendi spesiyaliymiş. cok guldum. ingiliz espirisi ayri, cok ayri. ordan tango milonga gecesine gittik ve biraz daha gulduk.

yorgunlugum uykuya donusmustu. dersten gelen bir kac cift gelmisti, hocamiz geldi yanimiza. ben dans etmedim, dans ayakkabilarim evdeydi, tango'ya gelecegimizi bilseydim getirirdim tabii ki :) iskocyali uzman arkadas o tintin muzik ve gec vakitte bana iskender'i sordu. nasil bu iliski dedi, cok yakinsiniz dedi. hindistan'a gidince kim bakacak sordu. bakilir dedim, ona sahip cikan cok insan var dedim.

hayat cok dolu. hemde suprizlerle dolu. damarlardaki kan azalmis olsa bile, yurekteki yasam enerjisi bizi besler. hemde nasil besler izin versek.

4 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

iremcim
harika bir hayali, gerçeğe dönüştürmek için güzel şeyler bunlar...Ben bu tür durumlarda karşıma çıkan engelleri( yada zorlukları) hep sevgiyle alırim ve bu engellerin benim hayalime adım atarken olmasi gerektigine inanirim. Ne kadar uğraşırsan, sonucu o kadar muhteşem olur ..Bunlar hindistan'da yaşayacağın güzel zamanlarda hoş anılar olarak kalacak aklında..

Kansız kalman kötü olmuş sadece..Umarım şimdi daha iyisin..

Subhankari dedi ki...

iroşş,

hoş bir gün yaşamışsın gene... ve gene çok da hoş anlatmışsın bütün bunları... burcu'ya katılmamak mümkün değil... bütün bu küçük sıkıntılar hoş birer anı olacak hindistan gezin için eminim...

bu defa takıldığım bir şeyi söylemeden duramayacağım... yazını okurken "hallederiz kelimesi benim için pek anlamlı değil. türklerin çoğu bu kelimeyi kullanıp unutuyorlar" cümlesine takılmadığımı söylesem yalan... benzer tespitlerin ve farkındalık deneyimlerin olduğunu daha önceki yazılarından da biliyorum... benimki "milliyetçi" bir alınganlık değil asla... ama bu tür genelleme ve yargılamalar "ayrılık ilüzyonu"muzu desteklemiş olmuyor mu?

berrin dedi ki...

eminim hindistanda güzel zaman geçireceksin ve hastane - aşı -falan aklına bile gelmiyecek...çok fotograf çek..

Nilambara dedi ki...

İrem'ciğim, tutku bu işte... Ne kadar halsiz de olsan, yorgun da olsan yaşam tutkusu ile yürekdeki enerji deposu harekete geçiyor... :)