14 Şubat 2007 Çarşamba

BEN HİÇ DOĞUMGÜNÜ ÇOCUĞU OLMADIM



Bugün ben de doğumgünü çocuğu oldum sayenizde, tekrar çok teşekkürler :))

Günlerdir süren “Sevgililer Günü” bombardımanından ve Berrin'in bir sorusundan esinlenerek 2-3 gün önce kağıda dökülen kelimeler... Bugünki, muhteşem sürprizlerinizle anlamı değişse de içeriğini değiştirmeden paylaşmak istedim... Berrin'ciğim, işte böyle birşey 14 Şubatta doğmak :)


"BEN HİÇ DOĞUMGÜNÜ ÇOCUĞU OLMADIM / 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ


Günlerdir bir sevgililer günü hezeyanıdır gidiyor. Heryerde her köşede bir mesaj, tüketicileri harekete geçirmek için bir çırpınma.. cep telefonuma pek çok mesaj geldi bankalardan, mağazalardan... 14 Şubata kadar şu kadar alışveriş yapın, şu kadar kazanın vs.... Çevrede gördüklerim ise ayrı, kimi büyük bir heyecan içinde hazırlanıyor kimi hüsran içinde izliyor... Benimse derdim başka... O gün benim doğumgünüm... Ama biliyormusunuz, ben hiç doğumgünü çocuğu olmadım, olamadım....

Okul yıllarımda hep sömestr tatilinin son gününe rastlardı ve hiç arkadaşlarımı davet edip te doğumgünümü kutlayamadım. 10-11 yaşlarımda bir girişimde bulundum, sömestr tatiline girmeden önce arkadaşlarımı davet ettim, 14 Şubatta doğumgünüm, bekliyorum dedim ve o 2 haftayı heyecan içinde geçirdim, doğumgünü çocuğu olacağım diye... ve büyük gün geldi çattı, büyük hazırlığın ardından gözüm kapıda beklemeye başladım... saatler geçti, kimse gelmedi... herkes unutmuştu 15 gün önce aldıkları daveti. Çocukluğumun şanssızlığı mıdır şansı mıdır, henüz cep telefonları olmadığı gibi ev telefonları da büyük lüks, henüz her evde yok. Haberleşmenin en güzel en sağlıklı yolu bol bol yürüyüş yapmak... Herneyse, anneciğim ufak bir organizasyonla komşuları toparladı ve benim için seferber olan komşu teyzelerle hem hüzünlü hem keyifli ama unutulmaz bir doğumgünü yaşadım.

Ortaokul yılları, İngilizce çalışıyorum elimde sözlük, karıştırırken birden “14 Şubat” gözüme ilişti, İngilizce sözlükte ne işi var diye merakla okumaya başladım, o gün St. Valentine yani sevgililer günüymüş. Henüz hiç sevgilim olmamıştı ama hoşuma gitmişti, ertesi gün hemen arkadaşlarımla paylaştım bu yeni bilgiyi... Tuhaf tuhaf yüzüme bakışları hala gözümün önünde...

Lise yılları hala sömestr tatilinde sevgili ailemin doğumgünü çocuğuyum. Sonra üniversite yılları, ilk aşk... platonik.... Kimse için değil ama benim için 14 Şubat doğumgünü olmanın ötesinde ilk defa sevgililer günü anlamı kazanmaya başladı, yalnız kutlansa da ...

Son sınıf, yalnız kutlanan bir sevgililer gününden kalma, yurt dışından gelmiş kalp şeklinde bir çikolata (henüz başlamamıştı Türkiye’de sevgililer günü hezeyanı) ayrılık çanları eşliğinde veda hediyesi olarak ilk sevgiliye verildi. Yakın tarihte öğrendim ki, o kırmızı parlak kağıtlı kalp çikolata, senelerce saklandıktan sonra bir sevgililer gününde bayat da olsa yenmiş hüzünlü hatıraların eşliğinde...

Ve son 10-15 yıldır ciddi bir çılgınlığa dönen “sevgililer günü”... Doğumgünleri gene güme gitti...

Haksızlık yapmamalıyım, 3 yıl üstüste her doğumgünümde taa Dubai’den kalkıp benim için gelen eski sevgiliye sevgiler...
Özenle ektiği ve ilk çiçekleri tam da 14 Şubatta bembeyaz patlayan sümbüle en güzel pırlantadan daha çok değer katan eski sevgiliye sevgiler...

Geçengün Berrin soruyordu, nasıl oluyor sevgililer gününde doğmak diye... pek özel bir tarafı yok dedim ama düşündüm ki özel bir tarafı var. Hiçbir zaman doğumgünü çocuğu olamıyorsunuz... Ya sömestre tatilinde oluyorsunuz ya da günler öncesinden bombardıman halinde 14 Şubat hatırlatılıyor, sevgiliniz için alışveriş yapın onu yapın bunu yapın diye... Herkes planlar, programlar yapıyor, sürprizler hazırlıyor ama benim için değil ya sevgilileri için ya da hüzünlerini boğmak için....
Evet bir özel tarafı da var aslında, hatta belki de en önemli tarafı... tüm hüzünlere, hüsranlara, travmalara rağmen herkesi, herşeyi, yaşamı sevmekten vazgeçmemek, sevgide bol bol cömert olmak, beklemeden sevmek, almadan sevmek, vermekten vazgeçmemek, sevgiyi doya doya coşkuyla sunmak... Kimbilir belki de 14 Şubat tüketimi teşvik etmek için canlandırılan bir gün değil de gerçekten Tanrının bir lütfu, hediyesi...
Sevmekten vazgeçmeden, vermekten vazgeçmeden, etrafınızda sizi sokanlar olsa da gene de sevmeye vermeye devam etmek büyük bir armağan değil de ne?"

Her 14 Şubatta herkesin yüreğinde coşan sevgi ve umut çiçeklerinin evrene çok hoş katkıları olduğuna inanarak, bu coşkunun sadece senede birgün değil hergün canlanması dileklerimle...

1 yorum:

Editör dedi ki...

bence guzel bir gün..pozitif bir gün en azından..ben boyle bir günde doğmuş olsam, "sevgililer gününüz kutlu olsun" diye herkese mesaj atar..altına da " şimdi sizde benim dogum gunumu kutlayın" diye mesaj atardım..Şımarma özgürlüğüm var ya...

Herkes pozitif ne olursa olsun bu gün.. a yrıca unutlmayacak bir tarih..Ben Turkcellin bana hediye ettiği 50 mesaji boyle kullanmistim. " aa naber..bi sesini duyayım dedim..bir de hadi beni kutla "diye..

şimdi biz hafızamıza kattık bu tarihi bir daha unutmamak üzere..partilerle kutlanılmaması değilde unutulmak daha üzüyor sanki insanı..