22 Ocak 2007 Pazartesi

basitleştirmek ve akışa bırakmak

5 sene sonra Amerikalı arkadaşımla Istanbul Marmara Otel önünde buluşttuk. Yanında uzun boylu cici kocası vardı. Hiç değişmemişti. Aynı güler yüz, aynı cırcır gırgır konuşması, aynı gecenin geç vakitlerde ağız konuşuyor ama gözler kıp kırmızı ve kapanıyor... kocası kendisi gibi rahat, türkçe derslere gidip metro dolmuş otobüslere binip türkiye'de yaşamak nasılmış, deneyimlerini değerlendiriyorlar her gün. Bakalları "sahte para verdin bana" dediğinde anlayamadıkları zaman içleri "adam biz amerikalı olduğumuz için hizmet vermiyor yapmaz, başka bi derdi vardır" deyip alınmadan bir şekilde anlamışlar ve bakkal amca parayı sahteden nasıl ayırabilirsin onu öğretmiş. Crystal kocasıyla 9 ay tanışttıktan sonra evlenmişler. Hatta evlendikten hemen sonra Istanbul'a taşınmış. Ikiside değişik ülkelerde yaşayıp dolaşmayı seven, çocuk istemeyen ve 4 kediler olan bir aile. Crystal'a baktığım zaman hayatını olduğu gibi yaşarken, "değişme zamanı geldi, değiş" diyen biri. Artık Amerika'da olmak istemiyorum demiş, önüne Scott çıkmış. "Hayatımı basitleştirmek istiyorum" demiş arabasını, evini satmış ve 1 hafta da evlenip Istanbul'a taşınmış. Hatta New York'ta Türk konsoloslukta fotokopi çeken çocuk orda ne yapacaksın abla sorduğu zaman Crystal bilmem demiş orda iş bulmak zormuş demiş. Çocuk iş bulursun ingilizcen var demiş. O çocuğun söylediğini hiç unutmamış. Ve British Council'dan kursa katılıp ingilizce öğretmen sertifika programa yazılmış ki dünyanın her hangi br köşesine gitse orda bir iş bulabilir. Ama 1 sene önce hatta 6 ay önce bunu yapacağını bilmeyen biri.
Hayatı dolu yaşayıp, önüne gelen fırsatı yakalayıp (ama doğru zamanda geldiğini fark etmek), hayatı basitleştirmek çok zor değil aslında. Sadece motive olup yapmak, yani bir adım atmak, yapılabilir. Dağınık bir köşeden herkes başlasın....

2 yorum:

crispy dedi ki...

Sevgili İrem ne güzel tanımlamışsın
cesareti aslında''değişme zamanı geldi,değiş''.Maalesef biz şark kültürüyle yetiştiğimiz için kaderimiz üzerinde çok fazla oyun oynayamıyoruz.Geleceğin mutsuzluk
taşıyabileceği olasılığı o kadar olasıki,mevcut düzeni değiştirmeden,gözünü karartmadan yaşamak hepimizin işine geliyor.

berrin dedi ki...

benden crystal olma ihtimali varmı.. cesareti herzaman kıskanıyorum...sıfırladım baştan başlıyorum...bravo onlara